Aşı ile pazarlama araştırmalarının ne ilgisi olabilir?
2023 yılında, araştırma sektörü de diğer tüm sektörler gibi değişen ekonomik koşullardan, siyasi gelişmelerden, deprem felaketinden, gelişen teknoloji uygulamalarından ve global trendlerden etkilendi. Enflasyonist bir dönemde gerek markalar gerekse tüketiciler tarafında ekonomik zorlukların yaşandığı 2023 yılında, tüketicinin satın alma alışkanlıklarında da değişimler olduğunu söylemek mümkün. Bu durum, markaların hedef kitlelerindeki değişimleri anlamak, onlara uygun çözümler sunabilmek için araştırmaya olan ihtiyacı da artırdı. Öte yandan, markaların da içinde bulunduğu bütçe kısıtlamaları sebebiyle, artık adeta araştırma konusunda gümüş kurşuna sahipler ve bunu nasıl kullanacakları eskisinden çok daha önemli.
Yılın başında yaşanan ve yüreklerimizi dağlayan deprem sonrasında, depremzede ve yakınlarına yapılacak maddi, manevi ve psikolojik yardımların belirlenmesinde, deprem yaşamış bir toplumda markaların duruşlarının oluşturulmasında yine araştırma, etkin bir öneme sahip oldu. Birçok marka iletişimlerini araştırma sonuçlarına göre kalibre etti.
Seçimler de tüketicileri derinden etkileyen başka bir gelişmeydi. Bir taraftan seçim ekonomisi, diğer taraftan da siyasi iletişimin arttığı dönemde şirketlerin pazarlama iletişimi konusunda frene basmaları tüketici davranışını ve buna bağlı olarak da pazar paylarını etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıktı. Tüm bu yaşanan negatif dışsallıklar birçok markanın aleyhine olurken bu durumu fırsata dönüştüren çevik markaların olduğuna da şahitlik ettik.
Pazarlamada yapay zeka heyecanı
Sektördeki 2023 yılında öne çıkan bazı dinamiklerden birinin dijitalleşme olduğunu söylemek mümkündür. Araştırma sektöründe dijitalleşme daha ete kemiğe bürünerek yapay zeka uygulamalarıyla adeta markalara yeni oyun alanları açtı. Bazı markalar göğüslerine gere gere “insan eli değmeden” hazırlanan ve yapay zekaya takla attırarak oluşturdukları pazarlama iletişimi unsurlarını tüketicinin beğenisine sundular. Pazarlama araştırmalarının da alanını genişleten yapay zeka sayesinde tüketiciyi anlama konusunda adımlar atılmaya başlandı. Şu bir gerçek ki gerek pazarlama iletişiminde gerekse pazarlama araştırmalarında yapay zeka uygulamalarının henüz bebek adımları attığını düşündüğümüzde geleceği öngörmeye çalışmak bile heyecan verici. Bu noktada araştırma güvenliği ve etik kodlar konusunda dikkatli olmak artık çok daha önemli. Özellikle araştırma sektöründe geçerlilik ve güvenilirlik konusuna yaklaşımlar çok daha fazla önem taşıyacak.
“Şu bir gerçek ki gerek pazarlama iletişiminde gerekse pazarlama araştırmalarında yapay zeka uygulamalarının henüz bebek adımları attığını düşündüğümüzde geleceği öngörmeye çalışmak bile heyecan verici.”
Sürdürülebilirlik, kurumsal itibar ve yenilikçi araştırmalar
2023 yılında hız kazanan diğer dinamiğin ise global akımlara paralel olarak, sürdürülebilirlik olduğunu söyleyebiliriz. Sürdürülebilirlik, araştırma sektörünün gündemindeki önemli konulardan biri haline geldi. Araştırmacılar, şirket ve kurumların gerek süreç gerek ürün gerekse şirket içi uygulamalarda sürdürülebilirliği benimseyen aksiyonlarının test edilmesi ve buna dair içgörülerin belirlenmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle 2023 yılında sürdürülebilirlikle kurumsal itibar arasındaki ilişki arttı. Değişen paradigmayı anlamak için geleneksel araştırma yöntemlerinin yerine daha yenilikçi yaklaşımlara dair arayışların arttığını da ifade etmek mümkün.
Aşı, gümüş kurşun ve vizyon
2024 yılında da bu trendlerin devam etmesi ve ek olarak TÜAD ve sektördeki kurumlar arasında araştırma alanında iş birliğinin artması sektöre dinamizm getiren bir trend olabilir. Bu iş birliğinin, araştırma sektörünün daha etkin ve verimli bir şekilde gelişmesini sağlaması beklenmektedir. Ayrıca, Türkiye’de araştırma kültürünün yaygınlaşması, araştırma sektörünün daha fazla benimsenmesi ve desteklenmesi, yine 2024 yılına dair beklentilerimiz arasındadır. Önümüzdeki dönemde, yapay zeka, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gibi teknolojilerin, araştırma sürecine yeni boyutlar kazandırabileceği öngürülüyor. İçinde bulunduğumuz veri çağında, araştırma verileri ve verilerin güvenliği giderek daha önemli hale geliyor. Güvenliğin artması için farklı uygulamaların hayata geçirilmesi ve dernek tarafından denetlenmesi yine 2024 yılına dair beklentilerimizdendir. Pandemiyle başlayan ve 2023 yılındaki ekonomik güçlüklerin de etkisiyle sadece araştırma değil, diğer sektörlerde de kanayan bir yara olan beyin göçü 2024 yılında da devam edecek gibi görünüyor. Amacı tüketiciyi, müşteriyi, kullanıcıyı, anlamak olan araştırma sektörünün yapı taşı insandır. Teknolojik gelişim ne seviyede olursa olsun, insanı anlamada sektör çalışanlarının değeri hepsinden üstündür. Bu bağlamda, özellikle genç araştırmacılar başta olmak üzere, yeteneğin ülkemizde kalmasını sağlayacak devlet ve şirket politikalarının hızla yürürlüğe konulması elzemdir.
“Önümüzdeki dönemde, yapay zeka, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gibi teknolojilerin, araştırma sürecine yeni boyutlar kazandırabileceği öngörülüyor.”
Gümüş kurşunla başladık gümüş kurşunla bitirelim. 2024 yılında artık şirketler insanı anlamadan, araştırma yapmadan pazarlama stratejilerini hayata geçirmeleri, yeni bir pazarlama iletişimi tasarlama ihtimalleri çok düştü. İtibar inşa etmeyen markalar için de durum aynı. Önce pazarlama araştırması sonra pazarlama stratejisi…
Cümlelerimi şöyle özetlemek istiyorum: İnsanları iyileştirmek için aşı yapmakla, itibarı iyileştirmek için iletişim yapmak birbirlerine çok benzer. Yeteri kadar test edilmemiş aşının kitleler üzerinde ne tür bir etkiye yol açacağının bilinmemesi gibi, test edilmemiş pazarlama stratejilerinin de kitleler üzerindeki etkisini bilmek çok zordur. Artık gümüş kurşunlardan bahsederken, zar atma lüksümüz kalmamıştır. 2024 yılının tüm pazarlama ve pazarlama araştırmaları sektörüne mutluluk getirmesini diliyorum.