Pazarlamanın direksiyonunda artık yapay zeka var
Artificial Intelligence yani yapay zekayı bilimkurgu filmlerinden çok iyi tanıyoruz. Sevmeyi öğrenebilen robotlar, insanlığı ele geçirmeye çalışan akıllı makineler ya da tüm dünyayı kendi bilincini oluşturarak yöneten bilgisayarlar; Hollywood’un uzun süredir en sevilen konularını oluşturuyor. Ama artık yapay zeka sadece bir film konusu değil. Yapay zeka artık pek çok sektörde devrim yaratan bir teknoloji… Farkında olmasak da hayatımızın pek çok alanında bizi yönlendirmeye başladı bile. Pazarlama dünyası için de gelecek ve en önemli devrim AI (Yapay Zeka) olacak gibi öngörülüyor.
Siri’nin net dönüş oranı yüzde 78,5
Yapay zeka zaten hayatımızın birçok alanına markalar tarafından biz farkında olmadan kullanılır durumda. Arkadaşınızla sohbet ederken “Bu yaz Miami’ye gitsek ne güzel olurdu” cümlesini bitirir bitirmez Instagram’da karşınıza Miami’deki otel listesi çıkınca şaşırıyor musunuz? Mesela Yemeksepeti’ne online olarak giriyor ve canlı destek kısmında sipariş durumunuzu soruyorsunuz. Biz bir insanla yazıştığımızı düşünüyoruz oysaki görüştüğümüz birer chatbot yani yapay zeka yazılımı. CRM alanında bir devrim! Benzerini akıllı cep telefonlarımızda da kullanmaya başladık. Örneğin yeni günlük hobilerimizden bir Apple’ın Siri’sini yanıltmaya çalışmak. Cevap bulamayacağı sorular üretmek ya da kimsenin daha önce almadığı bir yanıt çıkartabilmek… Yeni arkadaşımız, kişisel asistanımız Siri! Verilere göre Siri’nin net dönüş oranı son güncellemelerle yüzde 78,5’e çıkıyor ki bu süpervizöründen destek almadan sorun çözebilen bir call-center çalışanından çok daha yüksek bir oran.
Yapay zeka ile müşteri temsilcisi gideri minimuma inecek
Chatbot’ların yani akıllı CRM yazılımlarının gelişerek ileride müşteri çözüm ve iletişiminde tek kanal olacağı öngörülüyor. Chat botlar’ın robotik bir görüntüyle alışveriş merkezleri danışmalarında, şirket girişlerinde yer alması planlanıyor. Çocukların eğlenceli sorularını yanıtlayabilen kuklalar ve robotlar Disneyland’de çoktan yerini aldı bile. Onlar için danışma bölümünde size istediğiniz mağazanın yerini tarif etmek hiç de zor değil. Bu gelişim özellikle markalar için çok büyük bir gider kalemi oluşturan müşteri temsilcisi giderlerinin minimuma inmesi anlamına geliyor. Yapay zekayla sadece büyük markaların değil bir yazılım alarak bütün markanın doğru CRM yönetimini yapabilmesi artık mümkün. Böylece rekabette küçük marka-büyük marka farkı, en azından CRM alanında kalmayacak.
Netflix’in başarısının sırrı yapay zeka
Yapay zeka yazılımları müşteri davranış ve satın alma alışkanlıklarını inceleyerek en çok satın alma potansiyeli olan ürünleri karşımıza çıkarıyor. Netflix izleyicisiyseniz aslında anlatmak istediğimi farkında olmadan yaşıyorsunuz demektir. Her kullanıcının abone olduktan sonra uzun süre başından kalkamadan, tüm vaktini geçirdiği içerik platformunun başarısının altında yarattığı özel içerikler kadar seçim trendlerine göre karşınıza en uygun dizi ya da filmi çıkartan yapay zeka yazılımları yatıyor. Kısacası “Bunu beğendiniz o zaman bunu da beğenebilirsiniz” diyebilen AI platformları pazarlamanın en önemli ürün danışmanları konumunda. Bu yazılımlar amazon.com’da karşınıza alışveriş trendlerine göre sevebileceğiniz kitapları,videoları, kıyafetleri çıkartabiliyor. Instagram’da takip etme potansiyeliniz olan profilleri öne doğru sıralıyor. Web platformlarında ilginizi çekecek reklamlar ziyaret ettiğiniz önceki site ya da sosyal medya platformlarına göre şekillendirebiliyor.
Kontrol yapay zekada
Artık pazarlamanın alt yapısının direksiyonunda yapay zekalar var. Bir başka alan da endüstri 3.0 ya da nesnelerin interneti olarak adlandırdığımız objeleri birbiriyle konuşturan yapay zekalar… Buzdolabıyla marketi birbirine bağlayan yapay zekalar sizin yerinize azalan yumurtanın, biten suyun ya da bozulmak üzere olan peynirin uyarısını hem kullanıcısına verebiliyor hem de markete otomatik sipariş geçebiliyor. En önemlisi alışveriş tercihleri ve müşteri kullanıcı trendlerini takip edebilmek için çok değerli veriler oluşturuyor. Akıllı buzdolabının merkeze gönderdiği hangi ürün ve marka ne kadar sıklıkla kullanılıyor bilgisi stok ve lojistik için çok önemli. Bu veriler üretim planlaması için de altın değerinde. Hangi ürünler kullanılmadan bozuluyor ya da mevsimlere göre ürün seçimleri nasıl değişiyor? Bunu doğru okuyan markaların stok maliyetlerini nasıl minimuma indirebileceğini düşünebiliyor musunuz?
YouTube 1.9 milyar kullanıcısıyla TV’yi maziye gömdü
Biraz da beni bu yazıyı yazmaya iten sayılara bakalım. Son verilere göre yılda 1.4 milyar insan chatbot’larla iletişime geçiyor. 2020’de firmaların yüzde 80’inin chatbot’ları mutlaka bir departmanlarında kullanacağı öngörülüyor. 11 milyar objenin internete bağlı ol olduğu ve bu sayının 2020’de 50 milyara çıkacağı tahmin ediliyor. Yani potansiyel olarak birbiriyle konuşabilen 50 milyar nesneden bahsediyoruz. Bunun yaratacağı small/big data ve otomasyona bağlanabilecek potansiyeli düşünün. İnsan müdahalesi olmadan işleyecek bir arz talep zinciri oluşuyor. Hem kullanıcının hayatı çok kolaylaşacak hem de üreticilerin yükü hafifleyecek. Bir başka AI harikası platform Netflix an itibarıyla 150 milyon kullanıcıya ulaştı. Yıllık 8 milyar dolar kendine özel içerik üretim bütçesiyle dünyanın en büyük yapım şirketi konumunda. Yani bu kadar çok özel içerikle klasik TV’nin kolayca ortadan kalkabileceği bir sır değil. Instagram ise 1 milyarıncı kullanıcını kutluyor ama bu kadar çok kullanıcıya rağmen siz ilginizi çeken kişiler ve markalarla AI yazılımıyla buluşabiliyorsunuz. Çünkü artık ilgi alanınıza göre öncelikli içerikler ve kişiler karşınıza çıkıyor. YouTube ise 1.9 milyar kullanıcısıyla klasik TV’leri maziye gömmeye hazırlanıyor. Evet, dünya ve alışkanlıklar değişiyor ama değişirken bir aktör daha aramıza katılıyor: Yapay zeka!
Gelecek çoktan geldi
Bu değişimi öngören markalar hızla yatırımlarını bu alana çevirmiş durumda. Sürücüsüz arabalar, kendi ihtiyaçlarını karşılayan mutfaklar, bırakın seveceğiniz içerikleri önünüze çıkarmayı sizin tercihlerinize göre şekillenen kişiye özel filmler yapan platformlar artık hayatımızda. Ve artık bunlar bilim kurgu filmlerinin konusu değil hayatın gerçeği. Tesla Model-X trafikte artık sürücü müdahalesi olmadan gidebiliyor. Amazon.com artık internet bağlantısı olan mutfak gereçlerinden direkt sipariş almaya başladı. Netflix ise Black Mirror dizisinin 5’inci sezonuyla kişisel tercihlere özel bölümler üretti.
Yani gelecek çoktan geldi. Pazarlama alanında daha az insan müdahalesi olan bir dönem başlıyor. Yakın geçmişte pazarlama dünyasına havalı ajans başkanları yön veriyordu. Ancak gelecekte çok iyi AI yazılımları yapan IT yöneticileri onların yerini alabilir. Artık en ilginç reklamları yaratanlar değil yazılımla en iyi datayı yönetenlerin dönemi başlıyor. Yani tüketicinin kırmızıyı mı, maviyi mi daha çekici bulduğundan ziyade 001100 mı yoksa 110011 kodlarının mı daha etkili olduğunu sorgulayacağımız bir dönem başlıyor.
Hazır mısınız?