Rakamlar üzerinden geleceğe ilişkin niyet okuması…
Özel Almanak sayısında her ne kadar geçtiğimiz yılın sektörümüz açısından önemli konularına değindiysek de asıl olarak 2015’e zihinsel bir hazırlık yaptık. Araştırmalarımız, yazarlarımız ve seçtiğimiz dosyalar bizi yakın geleceğe hazırlasın istedik. Yazarlarımız doğal olarak uzmanlık konularında düşünce ürettiler. Hâlihazırda teknolojide devam eden değişim, bu değişimler üzerinden bizi bekleyen gelecek ve değişen iş yapış biçimleri yazarlarımızın kaleminden yol gösterici bir açıklıkla anlatıldı.
Almanağın konseptine uygun, gelecekle ilgili bir öngörü yazısı yazmam istenince aklıma Toplam Kalite Yönetimi (TYK) felsefesinin ülkemizde benimsenerek virütük bir etkiyle yayıldığı 2000’lerin başında dinlediğim bir anekdot geldi.
O zamanki adıyla Efes Pilsen’in TKY’ye gönül vermiş Genel Müdürü Erdal Tunca çalışanlarına o zamanlar dilimize yeni giren vizyon, misyon gibi yönetim terimlerini ve bunların içini nasıl doldurulduğunu anlattığı konuşmasında, “Çalışanlarımıza vizyon, misyon cümlelerimizi ezberlemeleri için bir kitapçık dağıtmıştık. Evlerinde ezberlerini çalışırken kendilerini dinleyen aile üyelerine şirketin vizyon ve misyonunu defalarca tekrarlamışlar. Sendika temsilcilerimizden birinin eşi bir gün dayanamayıp, ‘Tamam Süleyman, Efes Pilsen’inkini anladık da ailemizin vizyon ve misyonu nedir?” diye sormuş.
Bu nedenledir ki geleceğe ilişin söylemlerim ülke ekonomisi ve bunun sektörümüze yansımaları üzerinden olacak.
Bulunduğumuz yerden 2015 nasıl görülüyor?
➞ Yılın ilk yarısının çok oynak geçeceğini söylüyor iletişim yatırımı yapan sektörlerin üst yöneticileri. “Çok oynaklıktan” tam ne kastedildiğini bilmem ama zaten “oynaklık” sağlam bir kelime değil. İşaret edilen, riskli bir dönemin geldiği. Bana göre bunun niyet okuması iletişim çalışmalarının oynak dönem geçene kadar üstüne basılacağı ve bütçelerin kısıtlanacağıdır.
➞ Dolar güçlenecek sözü, satın alma gücünün azalacağı, emtia fiyatlarının artacağı anlamına geliyor. Burada sektörümüz için bir fırsat öngörmek mümkün olabilir. Rekabetin yüksek olduğu sektörlerde yer alan markalar iletişim çalışmalarını arttırabilir.
➞ Büyümesi durağandan yükselene geçen gelişmiş ülkeler hız kesmeden büyümeye devam ederken gelişmekte olan ülkelerde büyüme durma noktasına geliyor. Almanya stabil halini korurken henüz açıklanan son çeyrekte görülen ülke büyüme oranı bu öngörünün doğruluğunu ortaya koyuyor.
➞ İçinde bulunduğumuz coğrafyada ateş çemberi içinde serin kalmaya çalışıyoruz. Ülkemize gelen 33.6 milyon turistin 4 milyon 500 bini Rus. 3 milyonunun Antalya’ya geldiğini düşünürsek turizm gibi temel girdilerimizin etkileyeceğini şimdiden söylemek kehanet olmaz. Tatil yörelerinde rezervasyonların iptali turizm sektörüne hizmet veren sektörümüzün nefesini zorlayacak.
➞ Büyüme trendine giren pazarlama yatırımlarının bir gerekçeyle yavaşlamasını ve elbette geriye düşmesini istemeyiz. Sektör derneklerinin sermaye birikimi yapan Anadolu reklamverenini yüreklendiriyor olması zor zamanlarda bir çıkış olabilir. Anadolu’ya mutlaka gidilmeli.
➞ İlk kez TV reklam yatırımlarında durağana geçildi. Dergilerin kapanışları, devirleri havalarda uçuşuyor. Basılı mecranın geleceği tartışılıyorken “An Odaklı İletişim” yani internet medyasında habercilik yükseliyor. Basılı mecra bitiyor sözüne itibar etsem de “henüz değil” diyerek kendi varlık sebebimize kurşun sıkmak istemiyorum.
➞ Son rakamlar pek çok açıdan dijital mecraların yükselişine dikkat çekiyor. Online reklam yatırımları resmi ve resmi olmayan sonuçlar farklı olsa da her iki rakam da büyümeye işaret ediyor.
➞ Reklam yatırımları tablosunun dikkatlice incelenmesini öneririm. Tablo sektörümüz içindeki eğilimleri göstermesi açısından da önemli.
➞ Felaket tellallığını sevmem. 2015 öngörüsüne de, “Her yıl yeni umutları da beraberinde getirir” beylik sözüyle başlamak iyi olurdu ama ekonomik parametreler hiç de öyle söylemiyor. Bize söylemek düşer…
Günümüz dünyasında kurumsal itibar kendimizi de içinde var ettiğimiz en önemli değer. Ancak itibar, sadece kârlılık ya da başarıyla ölçülmüyor; kalıcı ve kendini yeniden üretebilen pek çok kriter itibar ölçümünde etkin oluyor. Kurumsal algıyı doğrudan etkileyen itibar çalışmaları konuya önem veren üst yönetimlerin önderliğinde marka değerini yükseltiyor.
Ancak algı yönetimi takım işi; markasına yatırım yapmaya karar vermiş cesur bir reklamveren, brifi doğru anlamış paydaşları ve zeki uygulamalar…
En çok çalışanlar ödüllendirilecek
Marketing Türkiye, AKADEMETRE’nin itibar ve marka değeri ölçme konusundaki yetkinliğiyle araştırarak hazırladığı “İtibar ve Marka Değer Performans Ölçümü” endeksiyle başarılı markaları ve paydaşlarını “Bütünleşik Pazarlama” disiplini üzerinden taçlandırmayı amaçlıyor.
“The ONE Awards” bu düşüncenin sonucu doğdu. Elbette sektörlerinin birincileri değişmeyecek ama o yıl en çok çalışanları da ödüllendirmek gerek. İlk yıl 12 sektörde yapılan araştırmayla geçtiğimiz yıl kurumunun itibar ve marka değerine en çok katkı verenleri bir ödül töreniyle duyuracağız.
Kurumları paydaşlarıyla birlikte öne çıkaran “The ONE Awards”ın pazarlama ve pazarlama iletişimi sektörüne katma değer yaratması dileğiyle…
REKLAM YATIRIMLARI YÜKSELİŞTE
Milyon TL 2013 ilk 6 ay 2014 ilk 6 Ay 2014
(mio TL) (mio TL) Pazar Payı %
TV 1.541,48 1.563,33 52,50%
TV Raporlanan 1.235,92 1.263,40 42,40%
TV Raporlanmayan 305,56 299,92 10,10%
Basın 594,36 576,52 19,40%
Gazete 541,03 522,76 17,50%
Dergi 53,33 53,75 1,80%
Açıkhava 178,43 199,06 6,70%
Radyo 64,95 66,05 2,20%
Sinema 30,01 33,50 1,10%
Internet 235,17 540,87 18,20%
Toplam 2.644,40 2979,33 100,00
Kaynak: Reklamcılar Derneği