Yalın girişim ol, hızlı yanıl, sürekli öğren!
Girişim kitapları yeni bir şirketin, ki bu yeni dönemin teknoloji odaklı bir start up’ı ya da temel ihtiyaçları karşılayan büyük bir yatırımı da olabilir, başarısının tamamıyla tesadüfe bağlı olduğunu söyler. Düşünsenize; fikir aşamasından sonra gelen uzun Ar-Ge çalışmaları, prototipler ve beta uygulamalar bazen yılları alır. Süreci kısaltmanın bir çözümü var mı?
Biz daha çok John Lennon’un, “Hayat, ona ilişkin planlar yaparken olup bitenlerdir” diyen akıl dolu sözünü biliriz. Peki, ya ağır sıklet boks şampiyonu Mike Tayson’un rakip stratejisine ilişkin, “Herkesin yüzünün ortasına yumruk yiyene kadar bir planı vardır” farkındalığını! O halde soru şu: Başarıya giden süreci planlamak, stratejisini oluşturmak zaman ve para açısından maliyetli ve de pazar bu denli oynakken bir girişim ayrıntılı planlar yapmadan işe başlarsa nasıl başarılı olur?
Girişim kitapları yeni bir şirketin, ki bu yeni dönemin teknoloji odaklı bir start up’ı ya da temel ihtiyaçları karşılayacak büyük bir yatırımı da olabilir, başarısının tamamıyla tesadüfe bağlı olduğunu söyler. Düşünsenize; fikir aşamasından sonra gelen uzun Ar-Ge çalışmaları, prototipler ve beta uygulamalar bazen yılları alır. Süreci kısaltmanın bir çözümü var mı? “Var” diyor Stanford Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Ulusal Bilim Vakfı Baş Araştırmacısı ve daha da önemlisi Silikon Vadisinde sekiz başarılı girişimin kurucusu Steve Blank. “Yalın Girişim” onun işletme literatürüne kazandırdığı kavramlardan biri.
Steve Blank yalın girişim sürecini şöyle açıklamış:
- Geleneksel iş yapış biçimlerinde fikirden pazara çıkana kadar geçen “hayalet modda” çalışmayı atlayın. “Kimseye anlatmayın, fikrinizi kendinize saklayın yoksa çalınır” diyen anlayışı unutun çünkü genç girişimciler bu zaman dilimini kayıp zamanlar olarak kabul ediyor. “Mükemmel prototipleyatırımcıya gitmek yanlış çünkü o prototip sizin mükemmeliniz. Kim bilir belki de pazardan alacağınız farklı bir içgörü kesin başarıyı getirecek. Önerimiz ‘asgari çalışır’ ürünleri müşterinize sunmanızdır.”
- Tamamen bilinmeyeni tahmin etmek ancak parasını riske atmak istemeyen tutucu sermayedarın ya da kapalı otoriter rejimlerin hayali olabilir. Etkili kaynak kullanımının ne kadar önemli olduğunu anladığımız bir dünyada tüm aşamaları düşünülerek planlanmış ürünler tasarlamak artık geçmişte kalmalı. Planlar yapmak yerine yeni iş yapış modelleri üzerine çalışmak giderek önem kazanıyor. Yeni modeller de daha fazla nabız tutmayı öneriyor.
- Yeni girişimler büyük şirketlerin küçük versiyonları değildir. Şablon planlar üzerinden kurgulanamaz ve gelişemezler. Her pazarın, sektörün farklı dinamikleri vardır. Eğer sonunda bir başarı varsa bile çok muhtemeldir ki çok sayıda başarısızlık da vardır. Yılmadan devam edin.
Mükemmel iş planı yapma yanılgısına düşmeyin
Mevcut şirketler başarılı oldukları bir iş modeli üzerinde ilerlemeye devam ediyorlar oysaki “yalın girişimi” seçmiş olanlar yeni model arayışlarını sürdürüyor. Hızlı yanılmak artık çok değerli çünkü yeni çözümler için yanıldığımızı biliyor olmak gerekiyor. Düşünsenize on yıllar boyunca aynı iş ve üretim modelinde ısrar eden bir girişim ne kadar kayba uğramıştır. Hızlı yanılmak sürekli öğrenme sağlarsa işe yarar.
Yalın yönetimde başarılı olmak için üç temel ilkeyi kabul ederek başlayalım:
- İşe başlarken elinizde doğruluğu kanıtlanmamış bir dizi tez olduğunu kabul edin. Temel Ortaklar, Temel Faaliyetler, Değer Önerisi, Müşteri İlişkileri, Müşteri Segmentler, Temel Kaynaklar, Kanallar, Maliyet Yapısı ve Gelir Akışı konusunda tezlerinizi kâğıda dökün ve versiyonlu modeller hazırlayın.
- Müşteri nabzını tutmak üzere “dışarı çıkın” ve özelikle potansiyel müşterilerinize sorular sorun. Ürün ya da hizmetinize son şekli vermeden bu arayışlarınıza devam edin. Yeni düzenlemelerle ya var olan ürünü geliştirin ya da yeni ürünler tasarlayın.
- Müşterilerden gelen öneriler için aklınızı her zaman açık tutun küçük revizyonlarla ürününüzün cazibesini sürdürün.
Statükoya karşı koyan dört yaratıcı yalın girişim yaklaşımı
Süregiden ve herkesin risksiz bulduğu rekabetçi stratejinizi yeniden gözden geçirmeye ne dersiniz?
- Kontrans: Şirketinizi ya da sektörünüzün statükosuna meydan okuyun. Meydan okumak düzeltmekten çok daha etkilidir. Bu yazılmış bir metni düzeltmektense yeniden yazmak anlamına da gelir.
- Kombinasyon: Birbiriyle alakasız gözüken iki alanın ilişkilendirilmesi, interdisipliner bir yaklaşımla yeni çözümler üretmesi pek çok yeni fırsatın doğması demektir. Fırsatlara açık olun.
- Kısıtlama: Şirketin sınırlarını bilmek iyidir çünkü bunların gerisinde ne olduğunu bilme merakı yeni alanlar açar. SWOT analizini tersine çevirin. Güçlü yanlarınıza odaklanmaya devam edin ama güçlendirilmeye açık alanlarda fırsatları görmezden gelmeyin.
- Bağlam: Benzer problemlerin başkalarınca nasıl çözüldüğüne bakıp kendi probleminiz için yeni yollar bulun.
Rekabet markalar ya da ürünler arasında olmaktan çıkıp stratejiler arasında olmaya başladığından beri bu alanda pek çok tez üretildi. En iddialı yaklaşımlardan biri de “yalın girişim” stratejisi. Düz bir düşünce sisteminden çoklu paydaş yaklaşımına geçişi öneren “yalın girişim” stratejisi günümüzün kısıtlı kaynaklarını en etkili biçimde kullanmak açısından öne çıkıyor. Zaman, para ve aklınızı tek bir fikirle kapatmak yerine aynı fikri başarıya götürecek çevik stratejilere odaklanın.
Kaynak: Steve Blanks – Four Steps to the Epiphany
Diğer Makaleler: