Sinyalleri kataloglamak: Yapay zekânın geleceği üzerine bir bakış…
Fütüristler tarafından sıkça yapılan bir uygulama olan “sinyalleri kataloglamak”, sadece geçmişe yönelik tahminlerden ibaret değil; aynı zamanda teknolojinin gelişimi ve devamlılığı çerçevesinde bilim, iş dünyası ve toplum üzerine düşünmenin bir yöntemi. Yapay anlayış 2024 ve ötesindeki yılların şekillenmesinde mühim bir rol üstlenecek. Bu süreçte, hayatımızı nasıl etkileyeceği ve geleceğimizi nasıl dönüştüreceğinin üzerine odaklanacağız. Bu dönüşüm sürecinin iç yüzünü, detaylarını ve beklenen gelişmelerini ele alarak, teknolojilerin geleceğimiz üzerindeki etkilerini daha yakından anlamaya çalışacağız. Geleceğin sınırlarını keşfetmeye hazır mısınız? O halde, bu heyecan verici teknoloji yolculuğuna birlikte çıkalım!
Yapay zekâ kavramı Fütüristler Derneği tarafından 2023 yılında yayımlanan Gelecek Bilgisi Terimler Sözlüğü’nde “Yapay anlayış” olarak ifade ediliyor. Makalede de bu şekilde kullanıldı.
Yapay anlayış alanındaki gelişmeler: Stanford Üniversitesi’nin 2023 Teknoloji İncelemesi’nde yer alan yapay anlayış gelişmeleri, bu alanın düzenlemelerini ve etkilerini önemli ölçüde vurguluyor. Rapora göre, yapay anlayış, insan benzeri öğrenme ve problem çözme yeteneklerine sahip “akıllı makineler yapma sanatı” olarak tanımlanıyor. Sağlık, enerji, perakende, finans, otomotiv ve lojistik sektörleri, yapay anlayışın getirdiği yeniliklerden en çok etkilenen alanlar olarak dikkat çekiyor. Örneğin; sağlık sektöründe yapay anlayış, tıbbi teşhisler ve ilaç keşfinde önemli bir rol oynuyor. Tarım alanında, mahsul yönetimini optimize etmek ve zararlıları tespit etmek için kullanılıyor. Lojistik ve taşımacılıkta ise kaynak tahsisinde ve etkinlik artışında etkili bir araç olarak dikkat çekiyor.
Üretken yapay anlayışın açtığı yeni ufuklar: 2023 yılında özellikle üretken yapay anlayış ile endüstri ve tüketici uygulamalarında büyük bir etki yarattı ve ekonomik büyümeyi teşvik ettiğini gözlemledik. Bu teknolojinin geniş değer önerisini anlamak, pazarın diğer segmentleriyle ilişkisini görmek ve önceki teknoloji geçişleriyle kıyaslamak önemli.
Statista Market Insights’a göre, 2023’te üretken yapay anlayış pazarı 44.89 milyar dolarlık bir değere sahip ve 2030’a kadar 207 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bloomberg Intelligence ise, 2022’de 40 milyar dolar olan pazarın önümüzdeki on yılda yıllık yüzde 42 bileşik büyüme oranıyla 1.3 trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Üretken yapay anlayış altyapısı, dijital reklamlar ve özelleştirilmiş yapay anlayış asistan yazılımları bu büyümenin temel sürücüleri olarak öne çıkıyor.
McKinsey & Company’nin analizine göre, üretken yapay anlayış, müşteri operasyonları, pazarlama, satış, yazılım mühendisliği ve Ar-Ge gibi alanlarda yılda 2.6 trilyon ila 4.4 trilyon dolarlık ekonomik fayda sağlayabilir. Bu, geleneksel olmayan yapay anlayışın yılda 11 trilyon ila 17.7 trilyon dolar ekonomik değerine ek olarak, bilgi işçilerinin faaliyetlerinde ortaya çıkacak olan verimlilik artışlarıyla birlikte yılda toplam 6.1 trilyon ila 7.9 trilyon dolarlık bir ekonomik fayda yaratma potansiyeline işaret ediyor. McKinsey’nin tahminleri, üretken yapay anlayışın sadece iş uygulamaları için olduğunu belirtiyor; tüketici uygulamaları dahil edildiğinde bu değer daha da büyüyecektir.
Üretken yapay anlayış pazarındaki yarış ve yol kazaları: OpenAI ChatGPT’nin 2022’nin sonlarında sahneye çıkıp dikkatleri üzerine çekmesinden sonra, herkes yapay anlayış sistemlerini piyasaya sürmek için acele ediyordu. Google daha sonra hızla Bard ve Gemini’yi piyasaya sürerken Microsoft Bing Chat ile karşılık verdi. Her ikisi de ChatGPT’ye ayak uydurma yarışında işleri biraz aceleye getirip bazı yapay anlayış kazalarına yol açabileceklerini gösterdi. Bu gelişmeler, teknoloji endüstrisinde yeni bir yarışın başlangıcını işaret ediyor.
Üretken yapay anlayışın toplumsal etkileri ve yazarların grevi: Yapay anlayışın yetenekleri ve etkileri konusundaki artan endişeler, film endüstrisi yazarlarını greve itti. Özellikle, düzgün yönetilmediği takdirde 300 milyona kadar işin yok olabileceğini öne süren raporlar, yapay anlayış hakkında küresel endişeleri artırdı. Amerika Yazarlar Birliği (AYB), Mayıs’tan Eylül’e kadar süren beş aylık bir dönemde, yapay anlayışın yazı yazma ve eğitim alanlarında kullanılmasına karşı çıktı. Stüdyolar, yapay anlayışın bu amaçlar için kullanılmayacağına dair güvenceler vererek önemli tavizler verdi. Yapay anlayışın hızlı gelişimi ve yaratıcı alanları ne kadar etkileyebileceği düşünüldüğünde, bu konunun yakın gelecekte farklı perspektifler ve yorumlarla daha da genişleyebileceği öngörülüyor.
Sam Altman darbesi: OpenAI’ın CEO’su Sam Altman’ın Kasım ayında beklenmedik bir şekilde görevden alınması, endüstriyi şoka uğrattı. Bu gelişme, yapay anlayış endüstrisinde güç mücadeleleri ve şeffaflık konularında tartışmalara yol açtı. Sektördeki hemen herkes şu sorularla meşguldü: Bu bir güç mücadelesi miydi, yoksa bir ego savaşı mıydı? Project Q*, YGZ YGA (Yapay Genel Zeka, Yapay Genel Anlayış) aşamasına ulaşmak üzere miydi? Arka odalarda saklanan ve gerçekten de insanlık için varoluşsal bir tehdit oluşturacak kadar güçlü bir yapay anlayış var mıydı? Ne yazık ki, bu hikayenin tüm ayrıntıları henüz ortaya çıkmadı. Bu belirsizlik, geleceğimizin nasıl şekilleneceği konusunda bize sadece ipuçları sunuyor.
2024 ve ötesine dair beklentiler ve trendler
Şeffaflık endeksi: Yapay anlayış modellerinde şeffaflığın önemi giderek artıyor. Büyük teknoloji şirketlerinin her biri kendi yapay anlayış modellerini piyasaya sürdü, ancak bu modellerin şeffaflığı büyük bir soru işareti olarak kalmaya devam ediyor. Bu bağlamda, Altyapı Modelleri Araştırma Merkezi’ndeki araştırmacılar, şirketleri ve onların yapay anlayış modellerini kapsamlı bir şekilde inceleyerek, Altyapı Modeli Şeffaflık Endeksi’ni (FMTI) geliştirdiler. Bu endeks, modellerin oluşturulmasından pratik uygulamalarına kadar 100 farklı şeffaflık kriterini değerlendiriyor. Değerlendirilen on şirket arasında, Meta 54 puan ile zirvede yer aldı. Genel olarak, 2024 ve sonrasında teknoloji endüstrisinde şeffaflığın iyileştirilmesi yönünde atılan adımların artarak önem kazanacağını gözlemleyeceğiz.
Politikalardaki gelişmeler: 2023’te yapay anlayış politikaları, bu teknolojinin yönetilmesi gereken karmaşık doğasını ve zorlukları vurgulandı. ABD Başkanı Biden’ın Amerikalıların korunması amacıyla yayınladığı Başkanlık Kararnamesi, karışık tepkilere yol açtı. Birleşik Krallık’ta düzenlenen Yapay Anlayış Güvenliği Zirvesi ise, uluslararası iş birliği ve güvenlik politikalarını vurguladı ancak bazı güvenlik politikalarının yetersizliği eleştirildi. En çarpıcı gelişme ise, Avrupa Birliği’nin Yapay Anlayış Yasası (EU AI Act) oldu; 2024’te yasal olarak yayınlanması planlanan bu yasa, 2026’da tam uygulamaya geçecek olan, yapay anlayışa yönelik ilk kapsamlı yasal çerçeveyi temsil ediyor. Bu adımlar, yapay anlayışın gelecekteki yönünü belirlemede kritik öneme sahip ve 2024’ten sonra politik ve etik düzenlemelerin artarak önem kazanacağını işaret ediyor.
Teknolojik İnovasyonun Yükselişi: 2024 ve sonrasında teknolojinin hızla gelişen dünyasında öne çıkacak trendleri keşfetmek, iş dünyası ve günlük yaşam için büyük önem taşıyor. Harvard Business Review’in “The Year in Tech 2024” raporu; Yapay anlayış, artırılmış gerçeklik ve blockchain gibi teknolojilerin, insan kaynaklarından tedarik zincirine, müşteri hizmetlerinden satışa kadar birçok alanda etkili kullanımının ön plana çıkacağını belirtiyor. Çalışan performansını artırma ve müşteri deneyimini iyileştirme yönleriyle dikkat çeken bu teknolojiler, yönetim ve etik konularda dikkatli olunmasını gerektiriyor. Teknolojik ilerlemenin insan odaklı olması ve çalışan eğitimine yatırım yapılmasının önemi vurgulanıyor.
Deloitte’un “Tech Trends 2024” raporu ise, dijital ikizler, endüstriyel metaverse, üretken yapay anlayış, ve yenilikçi hesaplama güçleri gibi teknolojilerin gelecekteki dönüşümü şekillendireceğini belirtiyor. Gelişmiş yapay anlayış modelleri ve dijital ikizler için gereken yeni hesaplama güçleri, teknoloji altyapısını ve talebini artırıyor. Siber güvenlik, artan riskler nedeniyle şirketlerin dikkatini çekiyor ve zararlı içeriklerin tespiti için yeni stratejiler geliştiriliyor. İşletmeler, teknik refaha ulaşmak için eski teknolojilere olan yatırımlarını modern teknolojilere kaydırıyor. Kuantum bilgisayarlar ve makine öğrenimi, finans ve sağlık gibi alanlarda devrim yaratma potansiyeline sahip. Bulut bilişim, siber güvenlik ve yapay anlayış, en çok yatırım yapılan alanlar arasında yer alıyor. Teknoloji trendlerinin, iş dünyası ve günlük yaşam üzerindeki etkisi giderek artarken, siber güvenlik ve gelişmiş yapay anlayış teknolojileri işletmelere yeni tehditler sunuyor.
Yarının yapay anlayış odaklı meslekleri: Bu trendler, şirketlerin gelecekteki başarıları için önemli kaynaklar sunuyor ve hayatımızın her alanını etkileyecek teknolojik trendler olarak öne çıkıyor. Deloitte, bu trendlerin önümüzdeki 18-24 ay içinde önemli değişimlere neden olacağını vurguluyor. Yarının yapay anlayış odaklı mesleklerine yakından bakıldığında, 2024 ve sonrasında öne çıkması beklenen iş grupları ve ilgili meslekler şu şekilde listeleniyor;
2024 ve sonrasında yapay anlayış ile ilgili öne çıkan iş grupları ve ilgili meslekler
İş Grubu | İlgili Meslekler |
Siber Güvenlik ve Risk Yönetimi | Tehdit Analisti, YA Etik Danışmanları, Veri Gizliliği ve Güvenliği Analistleri / Stratejisti |
Sürdürülebilir ve Yeşil Teknolojiler | Sürdürülebilir Çözüm Tasarımcısı, Çevresel Teknoloji Yenilikçileri |
Teknoloji Altyapısı ve Platform Geliştirme | Bulut Platform Geliştiricisi, Dijital Altyapı Uzmanı, Dijital Sağlık Teknolojileri Uzmanları |
Şehir ve Toplum Planlaması | Şehirsel Teknoloji Stratejisti, Akıllı Şehir Çözüm Mimarları |
Yaratıcı ve İçerik Üretimi | Üretken Yapay Anlayış İçerik Üreticisi |
İnsan Kaynakları (İK) ve İş Gücü Yönetimi | Uzaktan Çalışma Koordinatörü, İK Teknoloji Bot Danışmanı |
Pazarlama ve Müşteri İlişkileri | Algoritmik Müşteri İlişkileri Yöneticisi, Otomatik Satın Alma Sistem Geliştiricisi |
Tüm sinyaller ışığında, 2024 yılında ve sonrasında teknolojinin hayatımızı nasıl etkileyeceği ve dönüştüreceği konusunda sürprizlerle dolu bir yolculuk bizi bekliyor…
Kaynakça: AI Safety Summit, UK, Bloomberg Intelligence, Cornell University AIRC, Deloitte “Tech Trends 2024”, EU AI Act 2023, Harvard Business Review “The Year in Tech 2024”, McKinsey & Company, Stanford CRFM /FMTI, Statista Market Insights, The Stanford Emerging Technology Review 2023, The Writers Guild of America, Whitehouse Releases.