Yaşar Şeki yazdı: Benim hala umudum var!
Bu dönemde kayıplarımız da oldu ne yazık ki, küçülen şirketler, kapanan şirketler, işten çıkarmalar, eleman kayıpları, yıllarca oluşan tecrübelerin bir kalemde silinmesi… 2001 krizinde bizim sektöre geçen bankacılar belki şu an olduğumuz durumu en iyi anlayanlar. Şimdi geriye dönüp baktıklarında keşke başka sektör seçseydik diyorlar mı bilemem. 2020 daha Covid-19 çıkmadan bile kötü başlamıştı; yangın, deprem, düşen uçak… Bütün bunlara rağmen etkinlikler yapılıyor, sahada pazarlama faaliyetleri yürütülüyordu. Ama Covid-19 şimdiye kadar olan krizlerden daha güçlü vurdu sektörü. Tek sermayesi de hedef kitlesi de insan olan bir sektör için insanların bir araya gelemediği, gelemeyeceği bir dönem çok büyük bir darbe oldu. Planlanan etkinlikler ve kampanyalar ertelendi, ertelemeler önce sonbahar sonra 2021 olurken bir süre sonra tek tek iptal edildi. 2020 zarar hanesine yazıldı. Ama bu darbe sektörü belki de ilk defa bu kadar bir araya getirdi. DPİD olarak biz de bu oluşumun ilk günlerinden itibaren içinde olduk. Sektör, sorunlarını dile getirirken paydaşlarının özel durumlarından da haberdar oldu. On yedi sivil toplum kuruluşu (AFYAD, BOYD, DPİD, FSTD, I-MICE, INTHA, İSTAV, MPI, PCO, SITE Türkiye, SSTD, TETSED, TKTD, TUED, UFYD, YEKON, YEPUD) ortak bildirilerle sorunları devlete ilk elden aktardı.
Etkinlik sektörü milyonlarca insanın ekmek kapısı
Sektörümüzde binlerce doğrudan pazarlama, etkinlik, fuar, kongre ve turizm firması faaliyet gösteriyor. Salgın bu firmalara ve bunlar için hizmet veren ses, ışık, görüntü kiralama firmaları, fuar standı, sahne dekor tasarım ve uygulama firmaları, insan kaynakları firmaları, transfer firmaları ve alt tedarikçileri ayrıca sektörlere hizmet veren tasarım ajansları, reklam ve tanıtım ajansları, prodüksiyon şirketleri, bağımsız tasarımcı ve yazarlara da büyük darbe vurdu. Temsilcisi olduğumuz bu sektörlerde binlerce firma ve alt tedarikçisiyle beraber yüz binlerce çalışana istihdam sağlanıyor. Bakmakla yükümlü oldukları aileleri de göz önüne alındığında bu sayı milyonları buluyor. Tüm bu insanların sesi olarak acil önlem alınmadığı takdirde bu sektörlerde çalışan insanların büyük çoğunluğunun işini kaybetmesinin kaçınılmaz olduğunu ve bu sektörlere hizmet veren firmaların önemli bir kısmının mevcut tecrübe birikimiyle birlikte yok olup gideceğini anlattık. Olağan şartlar altında sürekli büyüyen ve sağladığı istihdamın yanında ülkemizin tanıtımı, katma değer üretimi, istihdam ve ihracatına vazgeçilmez katkıları bulunan sektörlerimizin hayatını sürdürebilmesi için gerekli olduğuna inandığımız öncelikli taleplerimizi devlete ilettik. Bunun sonucunda belki de ilk defa bir genelgede “etkinlik sektörü” adı geçti. Sektörümüz destek alan firmalar kapsamına alındı. Kısa çalışma ödeneği, KGF destekli krediler ve vergi ertelemeleri her ne kadar tüm sorunları çözmese de bazı yaralara merhem oldu. Halen birçok firma çalışanını kısa çalışma ödeneği sayesinde kadrosunda tutabiliyor.
Satış noktasında çalışmalar durmadı
Çalışmalar bu kadarla kalmadı; hem yerel otoriteler hem de resmi kaynaklar ziyaret edildi, farklı zamanlarda oturumlar yapıldı, böylece aynı amaçlar için farklı kulvarlarda çalışan STK’lar umarım uzun süre devam edecek bir iş birliğini başlattı. Bu dönemde DPİD’i oluşturan her kategorideki firmalar için aynı senaryo gerçekleşmedi. Sahada ve satış noktasında pazarlama firmaları özellikle de hızlı tüketim firmalarına hizmet verenler elemanlarını maksimum önlemlerle koruyarak, ara vermeden çalışmaya devam ediyor. İnteraktif pazarlama, veriye dayalı pazarlama konusunda çalışan firmalar ise bu dönemin parlayan yıldızları oldu. Uzun zamandır başlamış olan süreç pandemi döneminde hızlanır ve her şey dijitale dönüşürken zaten iyi bildikleri işleri devam ettirdiler. Önümüzdeki yıllar dijitalin, Big Data’nın, yapay zekanın yükselişine şahit olacağız hep birlikte. Sosyal medya geleneksel medyanın yerini çoktan aldı, firmalar hedef kitlelerini seçerek ulaşacakları ve sonuçlarını doğru ölçebilecekleri kanalları seçiyorlar. Markalar ajanslarından dijital çözümler bekliyor veya uzmanlıklarına güvendikleri interaktif pazarlama ajanslarına başvuruyor. Etkinlik firmaları canlı etkinliklerin tekrar yapılabileceği günlerin gelmesini beklerken gündeme ayak uydurmaya başladı. Hibrit kavramı arabalardan sonra etkinliklerde de buldu yerini. Bazı firmalar kendi stüdyoları ve sistemleriyle dijitalleşmeye ayak uydururken bazıları ise hayat normale dönene kadar kendilerini nadasa bıraktı. Kongrelerin küçük bir kısmı dijitalde gerçekleşirken birçoğu önce ileriki aylara ertelendi daha sonra ya iptal oldu ya da ileriki senelere kaldı.
Dijital fiziki etkinliklerin yerini dolduramıyor
Dijital belli sınırlar içinde ihtiyaçları karşılıyor olsa da canlı etkinliklerin asıl yapılma amaçlarına ulaşılmıyor. Bir ekranın karşısında pikseller halinde gördüğünüz ve duyduğunuz kişilerle sosyalleşmek mümkün olmuyor. Bir kahve molasında tanışıp yeri geldiğinde görüş sorduğunuz meslektaşlarınız veya tanışıp senelerce iş yaptığınız müşterileriniz olmuyor. Sahnede söylenen şarkıya binlerce kişi aynı anda eşlik ederken duyduğumuz, o kollarımızdaki tüyleri diken diken eden duygular olmuyor. Bir festivalde tattığımız kahvenin tadı, ya da en yakın arkadaşımızla katıldığımız etkinliklerin heyecanı… Eninde sonunda canlı etkinlikler geri dönecek, elbette bu dönem ve zararlar unutulmayacak ama aşı, kitle bağışıklığı, önlemler ile tekrar canlı etkinliklerin başlayacağı günler gelecek. Umudumuz o ki; bunlar gerçekleştiğinde sektör, birimlerinin ve insan kaynaklarının çoğunu kaybetmiş olmaz. 2021’den umutluyuz, umarım umutlarımız boşa çıkmaz.