“Zorlu zamanlarda her birimiz sanattan güç ve ilham alıyoruz. Sanat bizi daha derinlikli düşünmeye davet ediyor, toplumumuzun sosyoekonomik gelişimine destek sağlıyor. Bu yüzden varlığı ve sürdürülebilirliği elzem” diyor Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim Direktörü Selda Susal Saatçi… Tam da bu sebeple 35 yıldır kültür-sanat çalışmalarına aralıksız olarak destek veriyor Anadolu Efes. Tiyatrodan görsel sanatlara, sinemadan müzik ve tasarıma kadar pek çok alanda fark yaratan projelere imza atan Anadolu Efes’in bu alandaki derinlikli yaklaşımını Selda Susal Saatçi’den dinlerken yeni dönemin heyecan veren projelerini de öğrendik…
Kültür ve sanata katkı sağlamak amacıyla ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
Anadolu Efes olarak, kurulduğumuz günden bu yana sosyal hayatın içinde olan bir markayız ve içinde bulunduğumuz toplumun sosyo-kültürel gelişimine katkı sağlamak için çalışmalar yürütüyoruz. Bu yıl, kültür sanata kesintisiz desteğimizin 35’inci yılı. 53 yıllık geçmişimizin 35 yılında sinemadan tiyatroya, görsel sanatlardan, müzik ve tasarıma kadar pek çok değişik alanda sanatçıları ve kültür sanat topluluklarını destekliyor, sanatın sürdürülebilirliğine katkı sağlamak için çalışıyoruz. Hem kendimiz proje üretip uyguluyoruz hem de çeşitli platformların projelerini destekliyoruz.
IKSV ile uzun yıllardır devam eden güzel bir iş birliğiniz var. Artık tamamen geride bıraktığımızı umduğumuz karantina dönemi bu iş birliğini nasıl etkiledi? Bu dönemde çalışmalarınız nasıl şekillendi?
İKSV ile 1987 yılından bu yana devam eden iş birliğimiz Türkiye’de bu alandaki en uzun soluklu yol arkadaşlıklarından biri. İstanbul Film Festivali kapsamında Türkiye Sineması, Ulusal Yarışma ve Ulusal Kısa Film kategorilerinde verdiğimiz ödüllerin, uluslararası festivallerde Türkiye’ye yaklaşık 80 ödül kazandıran yönetmenlerin kariyerlerindeki dönüm noktası sayılmasından mutluluk duyuyoruz.
Aynı zamanda İstanbul Film Festivali kapsamında her yıl gerçekleştirilen Köprüde Buluşmalar’ın da ana destekçisiyiz. Bu platform sayesinde her yıl sektöre yeni isimlerin kazandırılmasından büyük heyecan duyuyoruz. İKSV ile iş birliğimiz kapsamında ayrıca Caz Festivali, İstanbul Bienali ve İstanbul Tasarım Bienali’ni de destekliyoruz.
Pandemi birçok sektörü olduğu gibi kültür sanat dünyasını da çok fazla etkiledi. Uzun yıllardır kültür sanatın her alanına destek olan ve daha erişilebilir olması için çalışmalar yürüten bir kurum olarak biz de bu zorlu zamanlarda, dayanışma kültürümüzle hareket ettik. Örneğin; İKSV’nin 39. ve 40. İstanbul Film Festivali’ni dijital olarak ve açık havada gerçekleştirmesine katkı sunduk. İKSV’yle yol arkadaşlığımız kapsamında, sinemacılara kesintisiz destek sunmaya ve Türkiye sinemasının +1’i olmaya devam edeceğiz.
Tiyatroya yönelik destekleriniz kapsamında son olarak Mavi Sahne platformunu hayata geçirdiniz. Bize bu projeden ve aldığınız dönüşlerden bahsedebilir misiniz?
Anadolu Efes olarak Türkiye Tiyatrosu’na 30 yıldır kesintisiz destek veriyoruz. 30 yıl boyunca, 1000’den fazla oyunun izleyiciyle buluşmasına vesile olmak bizim için bir gurur kaynağı.
Türkiye tiyatrosunun usta isimlerini desteklemeye devam ederken, yeni yetişen gençlerin kurduğu alternatif tiyatro gruplarının oyunlarını sahneleyecek alan bulmakta sıkıntı çektiklerini fark ettik. Bir taraftan da öğrencilerin yüksek fiyattaki biletleri almakta zorlandığını görüyorduk. Bu iki sorunun çözümüne katkı sunmak için, 2018 yılında Anadolu Efes Mavi Sahne platformunu kurmaya karar verdik. Böylece kültür sanat ortamına yeni bir platform kazandırmış olduk.
Mavi Sahne dört sezonunda binlerce üniversite öğrencisini ve tiyatro severi ağırladı. Öğrenciler, bu platform sayesinde oyunları bilet fiyatının yaklaşık 5’te 1’i fiyatına izleme imkanı buluyorlar.
Pandeminin zorlu koşullarında ise Mavi Sahne, kültür-sanat ekosistemine desteğini mekandan bağımsız bir şekilde sürdürdü. Platform, ilk iki sezonunda sahnelerde, pandemi döneminde ise dijitaldeydi. Ayrıca yine pandemi nedeniyle yaşanan kapanmalar sırasında özel tiyatrolara destek olmak için geçen yaz Tiyatro Kooperatifi ile iş birliği yaptık. Bu iş birliği kapsamında Yaz Buluşmaları’nın Caddebostan’daki gösterimlerini Anadolu Efes Mavi Sahne’de gerçekleştirdik.
Peki, 2022 ajandasında neler var? Planlar neler?
Türkiye’nin kültür sanat hayatına verdiğimiz kesintisiz desteğin 35’inci yılında, Mavi Sahne ile DasDas’ta olmaya devam ederken ayrıca platformumuzu yeme içme-eğlence mekanlarına da taşıyoruz. Pub-up Mavi Sahne adını verdiğimiz yeni projemizle hem daha fazla sanatsevere ulaşmak hem de onlara farklı bir deneyim yaşatmak istiyoruz.
Proje kapsamındaki etkinlikler, oyuncu Berkay Ateş ile birlikte İstanbul, Ankara, Eskişehir ve İzmir’de gerçekleşiyor. Yazarlar Ormanı ve Tiyatro Söyleşileri konseptindeki gösterimlerde oyuncu Berkay Ateş, sanatçı konuklarıyla birlikte izleyicilere farklı bir sanat deneyimi yaşatıyor. Projenin ilk etkinliği 9 Mart’ta İstanbul’da, ikinci etkinliği ise 24 Mart’ta İzmir’de yapıldı.
Yazarlar Ormanı etkinliklerinde okuyucusuna örnek olmuş, yol göstermiş yazarların eserlerine ve hayatlarından kesitlere yer veriliyor. Dört farklı kentte düzenlenecek olan Yazarlar Ormanı etkinliğine katılan her izleyici için Anadolu Efes olarak tohum topu atışı yapıyoruz. Bunun yanı sıra izleyiciler de Anadolu Efes’in yeşil şişeleri vesilesiyle seçtikleri tohumlarla, insan elinin ulaşamadığı sarp alanlarda bu tohum toplarının toprakla buluşmalarına katkı sağlayacak.
Kültür – sanat alanında bir projede yer alırken nasıl karar veriyorsunuz? Sizin için önemli noktalar neler?
Bu alandaki tüm çalışmalarımızda sanatın daha erişilebilir olmasını ve kültür sanat ortamının sürdürülebilirliğini önceliklendiriyoruz.
Pandemi döneminde kültür sanat ekosistemiyle dayanışma için yürüttüğümüz çalışmalar, aslında buna çok güzel bir örnek. Bu dönemde örneğin; kapalı olan özel tiyatrolara katkı sağlamak için Tiyatro Kooperatifi tarafından başlatılan Bizde Yerin Ayrı kampanyasına 1000 adet gösterim kartıyla kurumsal destek veren ilk şirket olduk. Gösterim kartlarını COVID-19 sürecinde aktif rol alan Türk Tıp Öğrencileri Birliği’ne hediye ettik.
Türkiye’nin ilk sürdürülebilir müzik festivali olan Festtogether’ı destekleyerek, İhtiyaç Haritası üzerinde listelenen başta sağlık sektörü çalışanları olmak üzere, uzaktan eğitim sürecinde bilgisayar ihtiyacı olan öğrencilerin, sahne sanatları emekçilerinin, müzik sektöründe teknik çalışanlarının ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sağladık.
Ayrıca, Ahbap Derneği tarafından başlatılan Müzik ve Sahne Sanatçıları Destek Gecesi’nin 5.000 bilet ile ilk kurumsal destekçisi olduk ve sahneye ses verdik.
Zorlu zamanlarda her birimiz sanattan güç ve ilham alıyoruz. Sanat bizi daha derinlikli düşünmeye davet ediyor, toplumumuzun sosyoekonomik gelişimine destek sağlıyor. Bu yüzden varlığı ve sürdürülebilirliği elzem. Biz de bunun için çalışıyoruz.
Online ve hibrit etkinlikler derken bir de hayatımıza metaverse’te gerçekleşen etkinlikler girdi. Sizce kültür-sanat bu gelişmelerden nasıl etkilenecek? Gelecekte bizi neler bekliyor?
Dijitalleşme trendinin metaverse’le yeni bir boyuta ulaştığına şahit oluyoruz. Örneğin; Broadway oyunlarını metaverse’e taşımak isteyen girişimler olduğunu görüyoruz. Türkiye’de ise kültür-sanat alanında önemli iş ortaklarımızdan DasDas bu alanda adım atarak bir müze hayata geçirdi. İzmir’de farklı oluşumların bu alanda çalışmaları olduğunu da gözlemliyoruz. Sanatın erişilebilir olması ve sanat üretiminin devam etmesi en önemli önceliklerimizden bu bağlamda önemli bir gelişme olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte henüz çok yeni bir teknoloji olması ve insanların sanatın birleştirici gücünü daha fazla hissettirebilmesi için biraz daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz.