Otomotiv sektörü pandemiyle birlikte tedarik konusunda ciddi sıkıntılar yaşarken Anadolu Isuzu bu dönemde üretime hiç ara vermeyerek hem iç pazardaki liderliğini pekiştirdi hem de ihracatını en çok artıran şirketler arasında yer aldı. Bu başarının ardındaki stratejiyi konuşmak için bir araya geldiğimiz Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan “Terzi Usulü İmalat modeli müşteri memnuniyetinin artmasında bize büyük bir avantaj sağlıyor. Bu da satışlara yansıyor” diyor. Başarının temel kaynaklarından bir diğerinin de Ar-Ge odaklı yatırımlar olduğunu söyleyen Arıkan, son dönemde özellikle elektrikli otobüs modellerini geliştirmeye odaklandıklarının altını çiziyor.
Pandemi etkisi altında geçen son iki yılda sektör çeşitli tedarik sıkıntıları yaşarken siz üretiminizi kesintisiz olarak sürdürmeyi başardınız. Hatta satışlarınız da arttı. Bunu nasıl başardınız?
Anadolu Isuzu olarak pandemi döneminde üretim faaliyetlerimizi aralıksız sürdürdük, Endüstri 4.0 ve dijitalleşme vizyonumuzla üretimden teknik servise birçok alanda teknoloji, Ar-Ge ve verimlilik odaklı yatırımlarımıza hız verdik. Akıllı Fabrika altyapısını başarıyla hayata geçirdik. Bunun sonucunda bu dönemde ihracat faaliyetlerini en hızlı arttıran şirketlerden biri olduk.
Tüm dünyayı etkisi altına alan tedarik zinciriyle ilgili sorunları uzun vadeli, güçlü iş ortaklıklarımız ve sağlıklı finansal yapımız sayesinde başarıyla yönettik. “Terzi usulü imalat” modelimiz sayesinde müşterinin taleplerini tam olarak karşılayan araçların teslimatlarını hedeflenen zamanlamalar içerisinde gerçekleştirdik. Tüm bu yatırımlarımızla hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda müşteri memnuniyetini daha da artırmayı başardık. Kalite ve satış sonrası operasyonlarda ulaştığımız yüksek müşteri memnuniyetini her geçen yıl daha da artırıyoruz. Tüm bunlar da satış ve finans grafiklerimize olumlu bir şekilde yansıyor.
“Terzi Usulü İmalat” yaptığınızı söylüyorsunuz. Otomotiv sektörünün ticari araç segmenti için bu ne anlama geliyor? Nasıl bir kişiselleştirmeden söz ediyoruz?
Anadolu Isuzu olarak Ar-Ge ve inovasyon konusundaki yetkinliğimizle ulaşımda yaşanan teknolojik gelişmelere paralel olarak yeni nesil uygulamaları tüm iş süreçlerimize adapte ediyoruz. “Terzi Usulü İmalat” modelimiz bunun örneklerinden biri. Ticari araç segmentinin başlıca müşterilerini belediyeler, servis işletmecileriyle turizm ve taşımacılık operatörleri oluşturuyor. Her müşterinin farklı talepleri olabiliyor. Biz üretim hattındaki araçların donanımlarını, müşterilerin en detaylı taleplerine göre hızlı ve hatasız bir şekilde uyguluyoruz. Bunda akıllı fabrika altyapımızla birlikte hayata geçirdiğimiz teknolojilerin de önemli rolü var. Akıllı fabrika projemiz, “Terzi Usulü İmalat” modelimizin yarattığı değişkenlik ve çeşitliliğe bağlı oluşan karmaşık üretim akışlarının ve geniş üretim alanlarının yönetimini üç boyutlu “Dijital İkiz” uygulamasıyla sağlıyor.
Nesnelerin interneti (IoT) teknolojilerinin etkin kullanıldığı akıllı fabrika altyapımız sayesinde üretim hattında hangi bir aracın hangi noktada olduğu, hangi donanım özellikleriyle hangi müşteriye gideceği bilgileri anlık olarak takip ediliyor, üretim süreçlerinin hatasız tamamlanması sağlanıyor. Tüm süreçler kağıtsız ortamlarda takip ediliyor. Bu bilgileri anlık olarak müşterilerimiz de görüyor ve takip ediyor. “Terzi Usulü İmalat” modelimiz müşteri memnuniyetinin artmasında bize büyük bir avantaj sağlıyor. Bu model, ticari araçlar segmentinin talep ettiği esnekliği başarıyla sağlıyor ve rekabette daha da öne çıkmamıza katkı yapıyor.
Yeni dönemde pazardaki talep daha çok hangi noktalarda yoğunlaşıyor? Siz bu taleplere nasıl karşılık veriyorsunuz? Anadolu Isuzu olarak pazarda fark yarattığınız noktalar neler?
Günümüzde otomotiv dünyası bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Bu değişim, içinde yer aldığımız ticari araçlar segmentini de etkiliyor. Dünyada alternatif yakıtlı araçlara doğru hızlı bir trend söz konusu. Bu kapsamda elektrikli araçlar yaygınlaşıyor ve giderek daha fazla tercih ediliyor. Anadolu Isuzu olarak sektör dinamiklerini şekillendiren ve dönüştüren bu kapsamlı değişimin içinde yer alıyor ve ticari araçlar alanında yeniliklere öncülük ediyoruz. Halihazırda tam elektrikli ve yüzde 100 Biogas uyumlu CNG motorlu, çevreci araçlarımız da dahil olmak üzere otobüs ve midibüs segmentinde 12 farklı model ve toplam 47 farklı versiyonun üretimini gerçekleştiriyoruz.
Midibüs ve otobüs segmentinin yanında lojistik sektörü açısından oldukça önemli olan orta sınıf kamyon segmentinde de oldukça iyi bir noktadayız. Bu sınıfta üretimini yaptığımız üç model ve beş farklı versiyonla pazarda güçlü bir varlık gösteriyoruz. Bugün Türkiye’de satılan her 10 orta sınıf kamyondan 4’ü Isuzu. Pick-up segmentindeki temsilcimiz olan ve sınıfında standartları yükselten özelliklere sahip olan Isuzu D-Max de Türkiye pazarında büyük bir beğeni topluyor.
Yurt dışı pazarlarda olduğu gibi yurt içinde de güçlü teknik servis ağımız ve satın sonrası hizmetlerimizle, yüksek müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarımızla başarımızı sürekli artırıyor ve her sene daha fazla tercih ediliyoruz. Alternatif yakıtlı araçlar gibi otonom sürüş teknolojileri de gelişimini her geçen gün sürdürüyor. Anadolu Isuzu olarak tüm bu alanlarda ürünlerimizle, üretim altyapımızla, teknoloji ve uzmanlığımızla müşterilerimizin, yurt dışında yer aldığımız pazarların ihtiyaçlarını karşılamaya hazırız.
İhracat ayağında son iki yılı nasıl geçirdiniz? Bu taraftaki büyümelerden ve ihracat yaptığınız bölgelerden söz edebilir misiniz?
Anadolu Isuzu olarak ihracat faaliyetlerimizi ağırlıklı olarak midibüs ve otobüs ürün gruplarında gerçekleştiriyoruz. İhracat faaliyetlerimizi 45’ten fazla ülkeyi kapsayan 35 distribütörümüz aracılığı ile sürdürüyoruz. Yine tüm bu bölgeleri kapsayan ve 100’ü aşkın yetkili servisin dahil olduğu güçlü bir satış sonrası destek ağıyla bu ülkelerdeki müşterilerimize hizmet veriyoruz. Midibüs segmentindeki ihracat şampiyonluğumuzu 18 yıldır koruyoruz. Son iki yıl, ihracatta büyüdüğümüz ve şirket olarak ihracat tarihimizdeki rekorları yakaladığımız bir dönem oldu. Mevcut pazarlardaki konumumuzu güçlendirirken yeni pazarlara açılma hedefiyle çalıştık ve bunu önemli ölçüde başardık.
2021 yılında ihracatta ulaştığımız yüksek performans, Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından iki değerli ödüle layık görüldü. Midibüs ve otobüs segmentlerindeki 2021 ihracatlarında yerli üreticiler arasında ilk sıradayız. Toplam otobüs ve midibüs ihracatından aldığımız pay yüzde 17’nin üzerinde. Bu sene, Haziran sonu itibariyle de aynı sıralama devam ediyor.
Bizim en güçlü olduğumuz pazarlar, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede araçlarımız toplu ulaşım hizmetlerinde başarıyla hizmet veriyor. Fransa, İspanya, İtalya ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinde oldukça başarılı operasyonlar yürütüyoruz. AB dışında Doğu Avrupa ve çevre ülke pazarlarındaki etkin varlığımızı ve faaliyetlerimizi de her sene geliştiriyoruz. Hedef pazarları yakından izliyor, bu pazarların talep ettiği çevreci özelliklere sahip, güvenli, konforlu, modern araçlarla rekabet gücümüzü artırıyoruz. Önümüzdeki dönemde, Amerika, Asya ve Orta Doğu’daki yeni pazarlara ulaşma hedefiyle çalışmalarımızı daha da hızlandıracağız.
Pazarın önemli dinamiklerinden birini inovasyon ve AR-GE oluşturuyor. Siz bu alanda nasıl bir stratejiyle hareket ediyorsunuz? Pazara getirdiğiniz yenilikler neler?
Ar-Ge gücümüz, faaliyet gösterdiğimiz ticari araçlar sektöründeki başarımızın temel kaynaklarından biri. Ar-Ge merkezimizde fikri hakları tamamen kendimize ait teknoloji, tasarım ve uygulamalar geliştirerek müşteri beklentilerine tam uyumlu ürünler geliştiriyoruz. Dijitalleşme, akıllı ürünler ve elektrikli araçlara geçişi ana stratejik yönelimlerimiz olarak kabul ediyor, geleceğe yönelik olarak kapsamlı yapılanmalar ve yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Anadolu Isuzu olarak mobilitenin geleceğinde en önemli rolü oynayacak olan elektrikli, alternatif yakıtlı ve bağlantılı araçlarla ilgili geliştirme çalışmalarımız, Ar-Ge ve inovasyon alanındaki odağımızı oluşturuyor.
Ayrıca üretimde yerliliğe ve ekosistemin gelişimine gereken önemi veriyoruz. Bu doğrultuda start-up aşamasındaki girişimler, yerli mühendislik şirketleri yan sanayii üretim firmaları, üniversiteler ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla önemli iş birliği çalışmalarına imza atıyoruz. Nitelikli istihdamın sağlanmasına, bunun için de mesleki uzmanlık ve eğitimlerini destekliyoruz. Her geçen yıl araçlarımızın yerlilik oranlarını artırıyor, bu doğrultudaki çok yönlü çalışmalarımızın olumlu sonuçlarını giderek daha fazla görmekten, böylece ekosistemin gelişimine katkıda bulunmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz. Olumlu geri bildirimlerden biri de şüphesiz aldığımız ödüller…
Ar-Ge merkezimizde tasarlayıp geliştirdiğimiz araçlar bugüne kadar dünyada ve ülkemizde önemli başarılara imza attı ve birçok değerli ödüle layık görüldü. Örneğin CNG alternatif yakıtlı ve yüzde 100 biyogaz uyumlu modelimiz Isuzu Kendo/Interliner Avrupa’da “Yılın Sürdürülebilir Otobüsü 2022” ödülünü ülkemize kazandırdı.
Pazar hızla elektrikli otomobillere doğru giderken siz bu alanda neler yapıyorsunuz?
Günümüzde elektrikli ve alternatif yakıtlı araçlara yönelik ilginin Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyada hızla yükseldiğini görüyoruz. Teknolojinin gelişimiyle çok yakında servis ve okul otobüsleri, dağıtım kamyonları gibi ticari araç segmentlerinde tam elektrikli modellerin daha geniş alanlarda giderek artan bir şekilde kullanıldığına şahit olacağız. Biz de son dönemde özellikle elektrikli otobüs modellerimizi geliştirmeye odaklandık. İlk ihracatını geçen yıl Fransa’ya gerçekleştirdiğimiz tam elektrikli otobüsümüz Isuzu NovoCITI VOLT, bu odağımızın göstergelerinden biri. NovoCITI VOLT modelimiz yüzde 100 elektrikli, yüksek performanslı motoru ve etkileyici tasarımıyla kentlerin ve belediyelerin sıfır emisyon, düşük gürültü ve modernite gibi taleplerini karşılıyor. Halihazırda üretimini yaptığımız sekiz metrelik modelimizin yanı sıra 12 ve 18 metrelik NovoCiti VOLT modellerimizi de çok yakında ekleyeceğiz.
Anadolu Isuzu olarak sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında neler yapıyorsunuz?
Sürdürülebilirliğin tüm dünyada yaşamsal bir öncelik haline geldiği günümüzde her alanda olduğu gibi ticari araçlar alanında da çevreye saygılı, düşük emisyonlu ürünler giderek daha fazla tercih ediliyor. AB’nin “Yeşil Mutabakat” hedefleri, dünyada sürdürülebilirliğin ne kadar önem ve önceliğinin güçlü ve somut bir göstergesi. Biz de Anadolu Isuzu olarak çevrenin korunması yönündeki hedefleri destekliyor, bu doğrultuda birçok çalışmayı eş zamanlı olarak yürütüyoruz. Gerek araçlarımızın gerekse üretim faaliyetlerimizle ilgili tüm süreçlerin çevreye olan etkisini en aza indirmek üzere güçlü adımlar atıyoruz. Endüstrimizin sürdürülebilirlik odaklı uluslararası inisiyatiflerine aktif olarak katılıyoruz. Bu kapsamda iklim değişikliği ve küresel ısınmanın olumsuz etkilerine karşı çaba gösteren uluslararası Bilim Temelli Hedefler Girişimi’ne (SBTi) imza verdik.
Ayrıca ticari araç sektöründe 2040 yılına kadar yeni kamyon ve otobüs satışlarında yüzde 100 sıfır emisyon hedefiyle çalışan “Drive to Zero” inisiyatifine de katıldık. Araçlarımızı dünya belediyelerinin ve toplu taşımacılık sektörünün düşük emisyon ve yüksek güvenlik, konfor ve modernite odaklı güncel taleplerini en iyi biçimde karşılayacak nitelikte üretiyoruz. Sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda üretim faaliyetlerimizde yüksek oranda yeşil enerjiye geçiş çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Bu kapsamda Çayırova’daki fabrikamızın çatılarına kurulan fotovoltaik güneş enerjisi santralinin tamamlanmasıyla, Ağustos 2022’den itibaren tesislerin üretimde ihtiyaç duyduğumuz elektriğin yüzde 55’i güneş enerjisinden karşılayacağız.