Domino’s, 25. yılını kutlarken tüketicilerini yeni slogan, yeni jingle ve yeni logoyla buluşturdu. 2022 yılıyla birlikte “Bize her yer Domino’s, bizde her şey beraber!” sloganıyla ilerleme kararı alan marka, kalp formundaki yeni logosunun tamamlayan lokasyon sembolü ve klasikleşmiş domino taşlarıyla paylaştıkça çoğalan Domino’s mutluluğunu tüm Türkiye’ye ulaştırma vaadini bir adım öteye taşıyor! Biz de tüm bu yenilenmenin ardındaki içgörüyü ve Domino’s’un 25 yıllık panoramasını DP Eurasia Pazarlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Pınar Lafçı Togay ile konuştuk…
Büyük bir değişim sürecinden geçtiniz. Bu değişimin ardında nasıl bir strateji yatıyor?
Mahallenin Pizzacısı Domino’s olarak 79 ile yayılmış 600 şubemizle ülkemizin en batısından en doğusundaki her kesime inovatif lezzetlerimizi ulaştırabilme gücündeyiz. Bilgi birikimimiz ve deneyimimizle, teknoloji kaslarımızdaki kuvvetle, çalışkan ve tutkulu ekiplerimizle ve en önemlisi daima koruduğumuz girişimci ruhumuzla tüketicilerimizin mutluluk anlarını zenginleştirmek için çalışıyoruz. Şunu biliyoruz ki tüketici için anlam inşa etmek, sadece ürün ve hizmetlerle değil kalplere, zihinlere hitap edip hayatlara değer katmakla ilgili. Dolayısıyla “bugün artık cesur, genç ve dinamik olma zamanı, evleri aşıp sokaklara taşma zamanı, her yerde herkesle olma zamanı, mahallenin ve mahallelinin organik bir parçası olma zamanı” diyoruz.
Tüm dünyaca içinden geçtiğimiz, birliğe ve birlikteliği en çok ihtiyaç duyduğumuz bu kritik dönemde paylaşım kültürünü canlandırmayı arzu ediyoruz. Bu süreçte kurumsal logomuzda herhangi bir değişikliğe gitmedik fakat yeni sloganımız “Bize Her Yer Domino’s, Bizde Her Şey Beraber”in var olduğu her mecrada kullanmak üzere enerjik bir jingle ve logo tasarladık. Böylece tüketicilerimizle 25 yıldır sürdürdüğümüz hayal ortaklığımızı pekiştiriyor, bir adım öteye taşımayı hedefledik.
Yeni logonuzun tasarımı sırasında en çok dikkat ettiğiniz unsurlar neler oldu?
Daha doğrusu bu logo nasıl bir içgörüyle ortaya çıktı? Domino’s’un evlerden sokaklara taştığı, Türkiye’nin dört bir yanında şubeleştiği bir dönemde mottomuzu da bu yeni dünyamıza adapte etmeye karar verdik. Yeni sloganımızdan yola çıkarak logomuzu oluşturduk. “Bize her yer Domino’s” cümlesini logomuzun içindeki yer pin’i öğesiyle desteklerken, “Bizde her şey beraber” kısmını kalp sembolüyle anlatma yoluna gittik.
Peki, yeni logo ve slogan dışında, Domino’s’ta bundan böyle nelerin değiştiğini söyleyebiliriz? Yeni dönem stretejileriniz neler olacak?
Domino’s, üretilen hamurun sevkiyatından bitmiş ürünün sevkiyatına, ürünün sipariş edildiği dijital platformdan müşterinin gelip alabileceği restoranlara kadar tüm süreci dijital bir marka deneyimi haline getiriyor. Bu deneyimi 2022 yılında daha ileriye taşıyacak bir kurgunun hazırlığı içerisindeyiz. “Sen neredeysen biz oradayız” yaklaşımıyla servis ağımızın içerisine dış mekanları da katacağız ve sokağı da sahiplenerek tüketicilerimizin dilediği her yere dilediği her yerden sipariş vermesini sağlayacağız.
“Pizza Satan Teknoloji Firması” olma niteliğimizden “Food Tech” markası olmaya doğru ilerlediğimiz bu dönemde en önemli önceliğimiz otomasyon, data ve yapay zeka teknolojilerini işimize daha fazla entegre etmek olacak. Otomatizasyon ve yapay zeka kullanımını tüm süreçlerimizde işimizin merkezi haline getirmeye devam edeceğiz. Ayrıca “sholder surfing” kavramını çok önemsediğimizin altını çizmek istiyorum. Müşteri bilgisi toplama, işleme ve kullanma metotlarında yapay zekaya dayalı teknolojilere ağırlık vereceğiz. Müşteri alışkanlıklarını bu yolla analiz ederek, hangi tüketicimizin hangi zamanda, hangi siparişi verebileceğini bu analizlerle saptayarak, servis hızımızı optimize edeceğiz. Yani kullanıcımız henüz tercih adımındayken, biz o ürünün hazırlanma aşamasına başlayabiliyor olacağız.
Özellikle logo değişimi markalar için riskli bir hamle olarak kabul edilir. Siz burada riskleri nasıl minimuma indirdiniz?
Türkiye’de Domino’s girmeyen ev yok denecek kadar az. Sloganımız özelindeki logomuzu oluştururken yıllardır akıllara kazınmış olan kurumsal logomuzun öğelerine sadık kaldık. Renklerimizi ve domino taşımızı korurken, çok daha sıcak ve samimi bir logo tasarladık. Bu da tüketicilerimizin bu yeniliğe kolayca alışmasını sağladı.
Ayrıca bu yıl 25. yılınızı da kutladınız. Nasıl bir 25 yıl oldu bu Domino’s için?
Domino’s, her şeyden önce Türkiye’de evlere servisin öncüsü bir marka. Aynı zamanda 30 dakikada teslim garantisi veren ilk marka. Sadece ürünlerimiz, kaliteli servisimiz ve ulaşılabilir fiyatlarımızla değil dijitalleşme vizyonumuzla da içinde bulunduğumuz pazarı şekillendiriyoruz. 2018 yılında kurduğumuz Ar-Ge merkezimiz bizim dönüm noktalarımızdan biri. Her iki Domino’s çalışanından biri “developer ve analist” olarak yetkinleşmiş durumda.
Domino’s’a herkesin her yerden ulaşmasını sağlamak üzere geliştirdiğimiz dominos.com.tr, mobil web sitesi, iOS ve Android app’ler, Tek Tıkla Sipariş, Facebook Messenger Chatbot, WhatsApp Sipariş Hattı gibi farklı sipariş platformlarımızla bu vizyonu ne derece sahiplendiğimizi kanıtladık. İçeride hızlı olabilmek adına sipariş alımı ve siparişin hazırlanma süresini 3 dakikaya indirdik. Sıcak Takip Sitemi ile siparişlerin şube içinde takip edilebildiği gibi şube dışında da hem müşteri hem de Domino’s tarafından takip edilebilmesi mümkün hale getirdik.
Yoğun teknoloji kullanımı, yapay zeka ile nokta atışı içerik yönetimiyle Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkıda bulunmak gibi bir sorumluluk da yüklendik. Ayrıca bugün Türkiye’nin 79 ilinde 600 şubesiyle hizmet veren uluslararası bir restoran grubu olarak ürettiğimiz en büyük değer ve farklardan bir diğerinin Edirne’den Kars’a ülkemizin dört bir yanında yaşayan vatandaşlarımızın Domino’s deneyimin parçası olmasını sağlamak olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Bu 25 yılda, Domino’s’u Domino’s yapan şeyler nelerdi?
Domino’s, toplumdan aldığını topluma vermek sorumluluğunu yükleniyor. Kurulduğu günden bu yana topluma hizmet etmek ve değer üretmek, toplumumuzun kültürel kimliğinin korunmasına destek olmak, franchising imkanlarıyla girişimcilik ekosistemini güçlendirmek, istihdam yaratmak ve Türkiye ekonomisine katma değer sağlamak misyonuyla çalışıyor. Domino’s, 25 yıldır her koşulda toplum olarak bir bütün olmanın esaslarına göre hareket etti. Bunu yaparken de tüketicisini bilgilendiren, tüketicisinin yanında olan sorumlu marka olmanın tüm gerekliliklerini “samimiyetle” yerine getirdi. İşte bu samimiyet, Domino’s’u Domino’s yapan en önemli unsur.
Öte yandan yüzünü daima geleceğe ve dünyaya çevirdi. İnovasyona ve teknolojiye yaptığı yatırımlarla rakiplerinin arasından sıyrıldı. Bu niteliğiyle Pizza Satan Teknoloji Firması olarak anıldı. Söz konusu vasfını daha ileri boyutlara taşımak adına bir Food Tech markası olma yolunda gelişti. Hizmet kalitesini, ürün çeşitliliğini, müşteri odaklı bakış açısını, her geçen gün değişen ihtiyaç ve talepleri doğru anlayarak çözüm üretme yönündeki motivasyonunu, hızlı ve esnek yapısını korudu. Tüketicisiyle bağ kurdu, anladı ve anlaşıldı. Dolayısıyla Domino’s olarak yarattığımız paylaşım dayalı bu kültürün bizi daha nice 25 yıllar taşıyacağına dair inancımız sonsuz.