Sanal dünyada gün geçmiyor ki bir veri ihlali gündeme düşmesin. Hacklenme, siber duvarların yıkılması, kayıtların çalınması teknolojiyi giderek daha çok kullanmak durumunda olan iş dünyasını endişelendiriyor. Hele bir de büyük ticari bağlantılarda E-imza kullanılacaksa kaygılar zirve yapıyor. Sorularımızı e-Güven Genel Müdürü Can Orhun yanıtladı…
2003 yılında kurulan, Türkiye’nin ilk elektronik sertifika ve mobil imza hizmet sağlayıcı şirketi e-Güven, bireysel ve kurumsal bilgi güvenliği ve elektronik imza (e-imza) konusunda dünya standartlarında çözüm sunuyor. Diğer yandan E-imzanın kullanımının sağladığı tasarruf, kolaylık, hız gibi avantajlar da her geçen gün daha fazla kişinin E-imza’dan yararlanmasına neden oluyor. E-imza kanunu 2005 yılında yürürlüğe girmiş, ıslak imzanın neden olduğu zaman kaybıyla kağıt kullanımını ciddi şeklide azaltmıştı.
Ülkemizde e-imza kullanımı ne seviyede?
E-imza artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Kamudan özel sektöre, bankacılıktan e-ticarete ve kurum içi sözleşmelerden ihale süreçlerine kadar tüm işlemlerde kullanılabiliyor. e-Güven, ayda ortalama 45 milyon e-imza doğrulaması gerçekleştiriyor. Altyapı sağlanan mobil imza müşterileri ise ayda bir milyon mobil imzalama gerçekleştiriyor.
BTK tarafından yayınlanan, 2019 yılının son çeyreğine ilişkin “Pazar Verileri Raporu”na göre; E-imza sertifika sayısı son beş yılda yüzde 205 arttı. Mobil imza sertifika sayısında ise yüzde 73 yükseliş gözlemlendi. 2019 sonu itibarıyla üretilen e-imza sertifika sayısı 3 milyon 935 bin 693’e yükseldi. Mobil imza sertifika sayısı 618 bin 186’ya ulaştı. Toplamda 4 milyon 553 bin 879 milyon sertifika oluşturuldu.
LetSign ürününüzden bahseder misiniz?
E-GÜVEN tarafından geliştirilen LetSign, dosyalara zaman damgası eklenerek imzalama işleminin yasal geçerlilik kazanmasını sağlayan bir platform. Şirketlerin sözleşme hazırlama, imzalama ve imza yönetimini kolaylaştırmak için tasarlanmış akıllı bir platform. Platform, farklı modül seçenekleriyle karşılıklı imza veya onay gerektiren dokümanların tek bir platform üzerinden paylaşılarak dokümanlar üzerinde karşılıklı yorum yapılmasına olanak sağlıyor.
Her büyüklükteki kuruluş için bir e-imza çözümü olan LetSign, imzacıların sırasını takip ederek atanan sıraya göre dokümanın imzalanmasını da sağlıyor. İmzacılar LetAssistant özelliği sayesinde de imza süreçlerini kolay bir şekilde takip ediyor. İmzacı adına süreci takip ederken gerekli hatırlatmaları da yapan LetAssistant, imza süreçlerinden anlık olarak haberdar olmayı zaman ve mekandan bağımsız olarak sağlıyor. Uygulama, imza süreçlerinde yaşanan vakit kayıplarını ortadan kaldırıyor. Farklı formatlardaki dokümanların zaman damgası eklenerek hızlı bir şekilde e-imzalı dosyalar haline gelmesini, zamanın verimli kullanılmasını ve maliyetlerin düşürülmesini sağlıyor.
Ofis dışında çalışmayı destekleyen uygulama sadece iş için değil, günlük hayattaki e-imza gereksinimlerinin kolay ve hızlı bir şekilde çözülmesi için de kullanılıyor. Kağıt, mürekkep, postalama, kurye gibi maliyetlerden tasarruf sağlayan bireysel kullanıcılar, kağıt ortamındaki dokümanları tarama, depolama ve arşivleme sorunlarıyla zaman kaybetmiyor. Bireyler koronavirüs sürecinden yeni normale girilen süreçte mobil çalışma konforu sunan uygulamayı zaman ve mekandan bağımsız olarak kullanabiliyor.
E-GÜVEN’in çevreci yaklaşımından da bahsedebilir misiniz?
WWF’in Yeşil Ofis programıyla ekolojik ayak izini küçültmek üzere iş süreçlerini düzenleyerek “Yeşil Ofis” diploması almaya hak kazandık. Son 10 yılda 42 bin ağacın kesilmesini önleyerek 82 bin insanın oksijen ihtiyacını karşıladık. Kâğıt tüketimini de yüzde 53 azaltarak gereksiz kullanımın önüne geçtik.
Yenilenen logonuzdan bahseder misiniz?
E-GÜVEN logosunu, ürün, hizmet ve müşteri kitlesindeki değişimi göz önünde bulundurarak yeni bir forma dönüştürdü. E-GÜVEN bugüne kadar kullandığı klasik çizgilere sahip logosunu, ürün ve hizmetlerini vurgular nitelikte dinamik iş yapış modeline atıfta bulunan bir tasarımla yeniledi. E-imza, dijital kimlik konusunda çok önemli bir role sahip. E-imza ve mobil imzanın genç kullanıcılar tarafından daha çok kullanılacağı bir döneme giriyoruz. Bu nedenle yenilenen logonun 18-25 yaş aralığına da hitap etmesi amaçlandı. Yeni logoyla daha da gençleşerek her zaman dinamik ve çözüm odaklı kalınacağının mesajını vermek istiyoruz.
Son olarak yazar kimliğinizden ve kitaplarınızdan bahseder misiniz?
Tarihe ve kitaplara her zaman büyük bir ilgi duydum. Özellikle kitap bir okuyucu olarak hayatımın her döneminde çok önemli bir yer tuttu. Zaman zaman sanki yarını göremeyecekmişim gibi büyük bir istekle kitap okuduğum dönemler oldu. Yazma süreci aslında tamamen bu kitap merakımdan başladı diyebilirim. Teknoloji alanında çalışmalarım devam ederken bile aklımın bir tarafında kitap yazmakla ilgili düşünce hep vardı. Kurguyu gerçeklerle süslüyorum. Gerçekleri hiçbir zaman kurgunun ana konusu yapmıyorum. Ama o dönemin bilenen insanlarından ya da olaylarından da kurgunun içindeki gidişatı belirlerken önemli oranda besleniyorum. Son kitabım “Ex Libris ya da Pertev Efendi’nin Olağanüstü Yolculuğu”, okurlara yeni bir edebi deneyim sunuyor. Bir beddua ile başlayan eserde, kitabın ana kahramanı Pertev Efendi’nin yaşadığı maceralar, okuyucunun kitapla kendini özdeşleştirmesini sağlıyor.