Dönüşümün hiç bitmediği, tüm dinamiklerin hızla değiştiği, evirildiği bir sektörde 30 yıl ayakta kalmak, hatta ötesine geçip en büyükler arasına adını yazdırmak, başarıyı istikrarla buluşturmak… İşte bu “zoru” başaran isimlerden Golin İstanbul’un Ajans Başkanı Kaan Berkan… Geride bıraktığı 30 yılı ve imza attığı onca başarıyı konuşmak için bir araya geldiğimiz Berkan, hiçbir başarıyı tek başına sahiplenmiyor, her seferinde ekibini işaret ediyor. “Markalara bir yol çizebilmek için oyunda piyon olmak değil, oyun kurmak için taşları oynatacak cesarete sahip olmak gerekiyor” diyen Berkan’ın cesaretini de en çok sektörün kırılma anlarında attığı adımlarda, aldığı aksiyonlarda görüyoruz. Deneyimli iletişimciyle gerçekleştirdiğimiz söyleşi sektörün son 30 yılını özetlerken gelecek 30 yılına da ışık tutuyor…
“Hiçbir zaman her sektörden her müşteriyle çalışırım gibi bir bakış açım olmadı, sarf ettiğim emeğin karşılığını verecek, bana ve ekibime inanacak beraber yol alacağımız markalarla çalışmak istedim” diyor Kaan Berkan 30 yıllık kariyerini özetlerken… Tüm bu süreçte ona en iyi hissettiren kampanyanın ne olduğunu sorduğumuzda ise “Bütün markaların ötesinde benim için kendimi en iyi hissettiren müşteri, sosyal fayda yaratmamıza olanak sağlayan, 4 yıldır gönüllü destek verdiğimiz Unicef” diyor…
Kaan Berkan’ı yakalamışken, sektörün geçirdiği dönüşümü ve gelecek öngörüsünü de soruyoruz elbette. “Gelecekte yapay zekanın bizim mesleğimizde de büyük bir dönüşüm yaratacağını öngörüyoruz” diyen Berkan, yapay zeka ve yaratıcılığın kesişiminde yenilikler, farklı bakış açıları, fikir odaklı açılımlar, konseptler, içerikler üreterek sektöre farklı bir soluk getireceklerinin de altını çiziyor. Kaan Berkan’ın 30 yıllık iletişim yolculuğu sektörün geç yetenekleri için de sayısız mesaj içeriyor…
Sektörde 30 yılı geride bıraktınız, yolculuğunuzda sizde neler iz bıraktı?
Ben sektöre biraz erken yaşlarda girdim, 1993 yılında şirketimizin kurucusu babam Teoman Berkan’ın ani vefatıyla Amerika’da sürdürdüğüm işletme ve pazarlama eğitimimi İstanbul’da devam ettirmeye ve aynı zamanda çalışmaya başladım. İletişimin sektörünün tüm kollarında deneyim sahibi oldum, şirketimiz reklam faaliyetleri ağırlıklı hizmet verirken, bütünleşik pazarlamaya doğru kayan dönüşümü erken fark ederek henüz o yıllarda dünyada bile çok yeni olan halkla ilişkiler tarafına da yatırım yapmaya başladık.
Derken müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarından yola çıkarak “etkinlik” şirketimizi etkin hale getirdik, sonraki yıllarda sosyal medya ve dijital pazarlama devreye girdi. 30 yıllık kariyerimde sektörün dönüşümüne bizzat şahit oldum ve gereken adımları atarak, sağlam bir ekibi de arkama alarak dönüşümü fırsata çevirmeyi, evirilmeyi, müşterilerimizle birlikte büyümeyi başardık.
Geriye dönüp baktığımda Türkiye gibi krizlere açık bir ekonomide, bu kadar büyük şirketlerle bu kadar uzun süre birlikte çalışarak bu sektörde hizmet verdiğim için çok mutluyum. Sektörde dönüşüm yaşarken farklı yaşlarda farklı bakış açılarıyla kendimde yaşadığım dönüşümün de kariyerimde etkili olduğunu düşünüyorum.
Kariyer yolculuğunuzda ekibinizin de önemine dikkat çektiniz, kaç kişilik ve nasıl bir ekip yapınız var?
Şu an Golin İstanbul olarak yaklaşık 70 kişilik bir ekiple müşterilerimize hizmet veriyoruz. Oldukça kalabalık, farklı yeteneklere sahip bir ekipten söz ediyoruz. Sektörde sahip olduğum 30 yıllık tecrübe bana, takım oyununun önemini gösterdi. Türkiye’nin en renkli, en yetenekli ve en iyi iletişim ekiplerinden birini kurduğumuzu ve bunun da başarıyı getirdiğini düşünüyorum.
Birbirinden çok farklı ilgi alanları, bakış alanları olan insanları bir arada tutabilmek, ihtiyaçlarını, endişelerini anlamak ve onları ortak bir payda da buluşturabilmek, gerçekten iyi bir “talent management” gerektiriyor. Benim kapım hep açıktır, ekibim her an her durumda bana ulaşabilir. Onların yeteneklerini şahsen takip eder ve kendilerinin daha iyi bir versiyonlarına ulaşmaları için katkı sağlamak için çaba sarfederim. CV’nin ötesinde gelişimlerine, kazanımlarına ve işlerine tutkuyla bağlı olmalarına önem veririm. 3 ana alanımız; content, digital, PR başta olmak üzere 360 derece birbirini tamamlayan farklı yetenekte bir takım kurmanın gücümüz olduğunu düşünüyorum.
Size kendinizi en iyi hissettiren kampanyanız hangisi oldu kariyerinizde?
Kariyerimde çok farklı projeler yapma fırsatım oldu ekibimle beraber, Olimpiyat koşusundan, motosikletle boğazı geçmeye, Haliç’te uçak uçurmaya kadar, daha önce yapılmamış beklenmedik, yaratıcı birçok kampanya yürüttük. İşin sırrı bana göre “yaratıcı fikri” bulmak ile başlıyor ardından da onu en etkili şekilde yürütmeyle devam ediyor. Bizim ajansta 20 yılı aşan süredir beraber çalıştığımız bir takımımız var.
Bütün markaların ötesinde benim için kendimi en iyi hissettiren müşteri, sosyal fayda yaratmamıza olanak sağlayan, 4 yıldır gönüllü destek verdiğimiz Unicef diyebilirim. Unicef ile, 20 Kasım’da beraber 4. Kez Dünya Çocuklar Günü’nü kutlayacağız. Çocuklara katma değer sağlamak onlar için daha iyi bir gelecek için katkıda bulunmak benim için paha biçilemez. Bu sene, Unicef Creative Council’de yer alarak, çok değerli üyelerle bir arada bulunma fırsatını yakaladım, konseyle beraber geleceğe yönelik projeler tasarlamaya devam edeceğiz.
Ajans olarak 2023 yılını nasıl geçirdiniz? Türkiye 2023 yılında hem ekonomi hem de deprem felaketi nedeniyle zor zamanlardan geçti.
Bu zor şartlara rağmen büyümeye devam edebildiğimiz hem müşteri portföyümüzü hem de ekibimizi genişletebildiğimiz için çok mutluyum. Bizim için bu yıl farklı markalarla yine yaratıcı ve güzel işler yaptığımız bir yıl oldu. Uzun yıllardır diğer Golin ofisleriyle global olarak çalıştığımız müşterimiz Magnum’un Cannes etkinliğine katılan 12 ülke içerisinde, Türkiye olarak davet ettiğimiz lokal Mbassador ve influencer’larla yüzde 25 payla en çok konuşulurluğu ve yansımayı elde eden ülke olduk.
Bir diğer uzun soluklu müşterimiz Netflix ile 2023 yılı içinde yayına giren Şahmaran, Biz Kimden Kaçıyorduk Anne, Boğa Boğa, Terzi, Kulüp, Yaratılan gibi yapımların tüm iletişim faaliyetlerini yürütürken, pek çok global yapımın yurt dışı etkinliklerine Türk basın ve influencer’ların katılımını sağladık.
adidas ile bu sene UEFA Şampiyonlar Ligi Final’ine özel adidas Champions Island projesini gerçekleştirdik. Haliç’te yaratılan bu özel adada sporun gücünü ortaya çıkarmak amacıyla tüketiciyi merkeze alan zengin içerik ve aktivasyonların yer aldığı 360 derecelik bir iletişim kampanyası tasarladık.
2023 yılında Maserati, Eyüp Sabri Tuncer, Nestle Health Science Türkiye, adidas, TAV İşletme Sistemleri, Omega gibi birçok markaya hizmet vermeye başladık.
İletişim sektörü nereye doğru gidiyor?
Golin’in global olarak temel felsefesi “değişim” yaratmak. Bu değişimi yaratmak için yaratıcılık olmazsa olmazımız. İletişim sektörü hızlı evirilen trendlere göre şekillenen hızlı hareket edilmesini gerektiren bir sektör, eskiden mecralarla görüşüp haber çıkartmak için uğraşırdık, gazetecilerle yakın ilişki kurabilmek ön plandaydı, şimdi ise iyi ve yaratıcı içerik yaratıp, onun maksimum yayılmasını sağlamak önemli hale geldi.
Bununla beraber bu hıza ayak uydurmak için teknolojiyi de yakından takip etmek gerekiyor. Golin‘in global araçlarını yıllardır kullanıyoruz, know how olarak bize büyük bir açılım yaratıyor. Son yıllarda AI yani yapay zeka da hayatımıza girmeye başladı, gelecekte yapay zekanın bizim mesleğimizde de büyük bir dönüşüm yaratacağını öngörüyoruz.
Nasıl derseniz, yapay zeka farklı sanat dalları, içerikler, fikirler ve keşifler aracılığıyla yaratıcılığın boyutunu, hızını, erişilebilirliğini ve etkisini artırarak düşünebileceğimizin ötesinde ihtimaller sunacak. Tabi bizi zorlayacağı sınırlarımızı aşacağı dönemler de olacaktır. ChatGPT’yi ilk 5 günde 1 milyon kişi kullandı, bu gelecek dönemde hayatımızda artan bir öneminin olacağının göstergesi.
Golin, AI ile globalde markaların hızlı, çevik, kişiselleştirilmiş hizmet almasını sağlamak üzere yaratıcı süreçlere dahil edeceği bir döneme girdi. Yakında biz de Türkiye ofisi olarak yapay zekayı markalarımıza katkı sağlayacak şekilde kullanmak üzere eğitim almaya başlayacağız. Yapay zeka ve yaratıcılığın kesişiminde yenilikler, farklı bakış açıları, fikir odaklı açılımlar, konseptler, içerikler üreterek sektöre farklı bir soluk getireceğimizi düşünüyorum.
Golin İstanbul’u farklı kılan nedir?
Öncelikle ilk aklıma gelen yaratıcılık, biz takım çalışmasıyla geniş katılımlı fikir toplantılarıyla, farklı yetenekteki ekibimizin farklı bakış açılarını da yaratıcı süreçlere dahil ettiğimiz bir sistemle çalışıyoruz. Müşterilerimizin ve aynı zamanda tüketicilerin doğacak ihtiyaçlarını öngörerek hizmet veriyoruz. Farklı ve nitelikli yeni mecralarla yaratıcı iş birlikleri yaratarak, markaları aynı amaçla birleştirdiğimiz kampanyalar üretiyoruz, bir anlamda networking sağlıyoruz.
Şirket içinde tüm süreçlerden farklı departmanlardaki çalışma arkadaşlarımızın haberdar olması için her Cuma tüm ekibin katıldığı ajans toplantıları gerçekleştiriyoruz. Ayrıca global ofislerle düzenli olarak online bir araya gelerek ekibin kendini geliştirmesini ve trendleri takip etmesini destekliyoruz. Geleneksel PR’ın ötesinde PR, Creative, Digital, Content, Event, Influencer Marketing olmak üzere 5 ana alanda tek elden entegre hizmet veriyoruz.
Rekabette Golin’in bütün dünyada benchmark alınan araçlarıyla fark yaratıyoruz; global medya, içerik, sosyal medya ve dijital uzmanlarından oluşan bir network yardımıyla gündemi eş zamanlı takip edip gerektiğinde uygun içerikle konuşmalara girmemize yardımcı olan eş zamanlı pazarlama aracımız, The Bridge, Influencer Marketing’te elimizi güçlendiren Accelerators of Relevance ve Relevance Radar sayesinde dijital mecralarda markalar ve anahtar kelimelerle ilgili neler konuşulduğunu takip ve analiz edebiliyoruz.
Geçen 30 yıldan edindiğiniz tecrübeyle gelecek 30 yıl için neler öngörüyorsunuz? Mesleğe yeni başlayanlara vereceğiniz tavsiyeler neler olur?
Geçen 30 senede sektörün evirilmesine şahit oldum ama bazı şeyler de değişmedi. İlk günden beri inandığım şeylerin değişmemesine önem verdim de diyebilirim. Hiçbir zaman her sektörden her müşteri ile çalışırım gibi bir bakış açım olmadı, sarf ettiğim emeğin karşılığını verecek, bana ve ekibime inanacak beraber yol alacağımız markalarla çalışmak istedim.
Başarı için, müşteriyle karşılıklı güven ve beraber akabilmek çok önemliydi benim için. Değişimi kucaklamak değişimle beraber yol almak da aynı şekilde, yani aynı anda hem değişmemek hem hızla değişebilmek. Markalara bir yol çizebilmek için oyunda piyon olmak değil, oyun kurmak için taşları oynatacak cesarete sahip olmak gerekiyor diye düşünüyorum. İletişim danışmanlığı için gerektiğinde taşları oynatabilmeli, bunu markaya anlatabilmeli ve çözüm üretebilmeliydik.
Bizim mesleğimizde açık iletişim olmazsa olmaz. Yılların verdiği tecrübeyle sezgilerimi birleştirmeyi öğrendim. Gelecek 30 yılda da doğru takım ve doğru kararları yaratıcılıkla birleştirerek ezber bozmaya devam etmek istiyorum. Gelecek 30 yılda sektörün dönüşümünü yakından izleyip bizde evirilmeye, potansiyelimizi kullanıp, kendimizi daha ileriye götürmeye devam edeceğiz. Mesleğe yeni başlayanlara tavsiyemi ise aslında Golin’in kurucusu Al Golin’in çok sevdiğim bir sözü ile özetleyebilirim, “Eğer yaptığın şeyi seviyorsan, hayatında hiçbir gün çalışmak zorunda kalmazsın”. Bu söz benim için mesleğine duyduğun tutku, cesaret, yaratıcılık ve merak, hepsi birbirini tamamlıyor.
İletişim danışmanlığı kendini çok hızlı yenileyen bir dünya o nedenle tutkuyla bu dönüşümü takip etmen, cesaret ile aynı konulara farklı bakış açılarıyla yaklaşabilmen, yaratıcılıkla fikirlerini daha çok insana ulaştırabilmen ve bitmek bilmeyen bir merak ile sürekli öğrenmeye devam etmen gerekiyor.
Hem Türkiye’de hem dünyada en çok ödül alan ajanslardan birisiniz, bu yıl hangi ödülleri aldınız?
Ödül almaktan çok ödüllük başarılı işler yapmaya önem veriyoruz. Bu da ben ve ekibim için önemli bir motivasyon kaynağı. Bugüne kadar SABRE Awards, Effie Awards, Kristal Elma Ödülleri, Felis Ödülleri, Go All In Award gibi hem Türkiye’de hem dünyada birçok ödül aldık ve almaya da devam edeceğiz.