10 Mayıs Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma
  • Abone Girişi
  • Abone Ol
İrem Derici: “Babam hep reklamcı olmamı istedi"
Haberler

İrem Derici: “Babam hep reklamcı olmamı istedi”

Marketing Türkiye
8 Mayıs 2014
4 dk okuma

Müziğe olan ilgisi 5 yaşında başlayan ancak reklamcı olan babası M.A.R.K.A. Reklam Ajansı Başkanı Hulusi Derici’nin ısrarı üzerine uzun yıllar reklam ajanslarında çalışan İrem Derici’yi, babasına müziği ne kadar çok sevdiğini anlatmak için, gizli gizli girdiği O Ses Türkiye şarkı yarışmasıyla tanıdık. Yarışmadan sonra çıkardığı single’larla yıldızı parlayan İrem Derici, son dönemin en popüler isimlerinden biri. Hayran sayısı giderek artan; çıktığı her programda ya da etkinlikte sarf ettiği herhangi bir cümlesiyle fark yaratan İrem Derici’yle hem onun müzik kariyerine hem de sosyal medyayla ilişkisi üzerine samimi ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Müzik kariyerinizden başlayalım. Nasıl çıktınız yola?
O hikâye hayli eskiye dayanıyor. 5 yaşında kazandığım konservatuar sınavıyla başladı müzikle davam. İstanbul Üniversitesi Dev­let Konservatuarı’nda Piyano Bölümü’nü kazandım. Bir süre sonra MSÜ Devlet Konservatuarı’na geçiş yaptım ve oradan mezun oldum. Sonra da liseli hevesiyle müzik grupları kurup sağda solda sahne almaya başladım. Hem çalıyordum, hem söylüyordum. Öyle öyle düştük bu müzik aşkına bir daha da çıkamadık.

O Ses Türkiye’ye katılmaya nasıl karar verdiniz? Yarışmaya katılma sebepleri­niz nedir?
Doğrusu o bir karar anından çok cinnet anıydı. Bildiğiniz üzere ünlü reklam­cı, pazarlama gurusu Hulusi Derici’nin dünyaya gelen ilk evladıyım. 5 yaşında konservatuara başlamama rağmen babam hep reklamcı olmamı istedi. Onun isteği doğrultusunda Sosyoloji okudum. Mezun olduktan sonra interaktif reklam ajansı­mız olan Alafortanfoni’de metin yazarlığı yapmaya başladım. Yani yapmaya çalış­maya başladım diyelim. Bir gün ajansa gelen CV’lere bakarken gaza geldim, her­kes master’lı muster’li, “Be­nim neyim eksik ayol?” de­dim ve Pazarlama İletişimi Yüksek Lisans programına başladım Adschool’da. Bir süre sonra babamın yanına M.A.R.K.A.’ya geçtim. Çok da güzel gidi­yordu aslında. DNA’da var sıkıntı malum, kafa iyi kötü çalışıyor, sadece muzurluk düşünüyor bizim Dericiler. Ama ne kadar güzel giderse gitsin müziksiz hayata bir süre sonra dayanamamaya başladım. Ben 5 yaşımdan beri konservatuarda piyano eğitimi alan, gruplar kurup sahne alan, yediği içtiği müzik olan biriyken o ajansa gidip metin yazmak bana sevgilimi aldat­mak gibi gelmeye başladı. Babam da o kötü klişeye düşmüştü bir kere “Kızım ben sana yapma demiyorum, hobi olarak yap!” İşte ben bu müzik da­vasını hobi olarak bırakamazdım. “Ma­dem bizim peder her türlü imkâna sahip olmasına rağmen bana destek olmuyor, ben de o zaman onun en nefret ettiği şeyi yaparım, bir yarışmaya katılırım” dedim. Belki o zaman anlar bu işi ne kadar iste­diğimi… Bu kararı aldıktan sonra, gerisi bakkala gidip dönmeyen adamın hikâyesi oldu… Sinsi sinsi elemelere katıldım, ka­zandım ve süreç başladı. Bir süre babam benimle konuşmadı ama sonra baktı ki bu kız bu sevdadan vazgeçmeyecek, 180 derece dönüp tama­mıyla benim yanımda oldu ve hep diyorum, o olmadan hiçbir şey şu an olduğu gibi olmaz.

Yarışmadan sonra hayatı­nızda ne tür değişiklikler oldu?
En ufak bir değişiklik olmadı. Sadece be­nim içimdeki hırs büyüdü ve artık müziğe dair vakit kaybetmemem gerektiği kafama dank etti. Bir de babamın inadı kırılmış oldu.

PR çalışması için babanız sizi yönlen­dirdi mi ya da destek verdi mi?
Hulusi Bey’ciğimin kendi kafasını kaşıya­cak vakti pek olmadığı için PR çalışmala­rıma Özgür Aras’la başladık ve devam edi­yoruz. Özgür de babamla yakın dost olduğu için aldı­ğımız kararları, çizdiğimiz yolları babamla da paylaşıp ortak bir noktaya varıyoruz. Özgür gerçekten müzik pi­yasasında PR anlamında ça­lışılacak en doğru isim. Yeni oluşan bir markaysanız eğer onun tecrübesiyle devleşebilirsiniz.

Müzik alanında hedefleriniz nedir?
Böyle gitsin şu an için yeter. Hedeflerim o kadar çok ki, hırslarım o kadar büyük ki şimdi bu davaya girsem röpor­tajı iptal edersiniz. Şu an için en büyük hedefim açık havayı full çektirecek bir vaziyete gelebilmek diyelim.

Yeni projeleriniz var mı ?
Nisan ayında yeni bir maxi-single çıkıyor, iki şarkıdan oluşan. Adı “Bir miyiz?” Yaza kadar o iki şarkıyla gi­deceğim, yaza da bir sürü sürprizim olacak, yine bir maxi- single, bir proje albümünde bir de tribute al­bümünde yer alacağım. Onun hari­c i konserler tam gaz devam, yatağıma has­ret bir ay geçirdim, Mart hakiki anlamda dolu geçiyor. Nisan, Mayıs ve umarım gerisi de aynı yoğunlukta geçer, işledikçe ışıldıyorum!

Bugün, sosyal medyayı çok iyi ve etkin kullanan sa­natçılar var. Sizin sosyal medyayla aranız nasıl?
Sosyal medya elim kolum, içtiğim su gibi. Ben de et­kin kullanıyorum ama çok iyi mi kullanıyorum onu bilemem. Benim en iyi özelliğim de en kötü özelliğim de aynı: “Fazlasıyla kendim olmak.”

Siz sosyal medyayı ne sıklıkla ve ne amaçla kullanıyorsunuz?
İş bu raddeye gelmeden önce tabii ki her­kes gibi sosyalleşmek, iki geyik yapmak, “Aaa bak ben buraya gittim, bununla gittim”i göze sokma amacıydı. Tabii işlerin rengi değişti artık! İlk etapta tabii ki işim için, etkinlikleri, konserleri duyurmak ve fan’larla iletişim halinde olmak için. Gün­demi saniye saniye takip edebilmek, or­ganize olabilmek için, eğlenmek, yardım etmek ya da yardım bulmak için…

Sosyal medyada da hep olduğunuz gibi misiniz? Rahat mısınız mesela yoksa daha temkinli mi yaklaşırsınız?
Önceye nazaran çok daha temkinliyim ama oturup bir yarım saat tweet’lerimi okursanız “Bu mu bu kızın temkinli hali?” diye düşünebilirsiniz. Ben argoyu çok se­verim, konuşma dilimde de yazı dilimde de çok kullanırım. Samimiyetsizlikten nefret ediyorum. Mesela “Akşam falanca kanalda olacağım, ekran başına” yazmak yerine “Ey faniler, bu akşam filanca ka­nalda beni izlemezseniz saçınız yansın!” yazmayı tercih ediyorum. Çünkü öyle dö­külüyor, filtreleme ihtiyacı duymuyorum. Bunun geri dönüşü de çok pozitif oluyor çünkü o kadar sıkılmış ki insanımız bas­makalıptan, klişeden…

Sosyal medyada kimleri takip edersiniz ya da takip ettiğiniz fenomenler var mı?
Bu fenomen davasını hiç sevmiyorum. Fenomenlik diye bir meslek oldu memle­kette, bana çok saçma geliyor. İş ticarete döküldüğünden beri o “fenomen” dedi­ğimiz insanların mizah seviyesi de düştü, yaratıcılıkları da kısır döngüye girdi. Çün­kü bir kaygı beslemeye başladılar. Ben sadece Önder Şener isimli absürd adamı takip etmeyi seviyorum çünkü gerçekten absürd mizahı çok seviyorum ve bu adam da bunu iyi yapıyor. Onun dışında mü­zikle alakalı hesapları, arkadaşlarımı, ha­ber sitelerini takip ediyorum.

Sosyal medyadaki var olan hesapları­nızı kendiniz mi yürüyorsunuz yoksa sizin adınıza yürüten birileri var mı?
Instagram ve Twitter sadece benim yöne­timimde. Ama Facebook’taki fan sayfamız artık beni aştı, 1.5 milyon küsur fan top­landı sayfada. Dolayısıyla da artık işin için­den çıkamaz oldum. Mutlu mesut çalıştı­ğım bir sosyal medya uzmanım var. Emrah Güzelkokar, kendisi yıllardır birçok şarkı­cıyla, sanatçıyla çalışan, çalışmaya devam eden bir isim. Hatta Twitter’ımı da yakın­da elimden alacak diye korkuyorum. “İrem tamam geyik yapmayı seviyorsun da dur be abla, dozunu kaçırdın mı benim bile kafam yanıyor” diye kalayladı da kendileri beni.

Son olarak kendiniz hakkında yazılan yorumları okuyor musunuz? Yapılan yorumlar sizi ne kadar ilgilendiriyor?
Sapık gibi sabah akşam okuyorum hem de! Bir süre sonra hissizleşiyormuş insan yorumlara, onu anladım. Tabii ki müzi­ğimle alakalı yorumlara asla hissizleşmem, hepsini kafamın bir kenarına kazıyorum ama benimle ilgili yapılan yorumları ar­tık pek de kafaya takmıyorum. Çünkü bitmek bilmeyen cehalet, o ele alınan klavyeyle iyice şahlanıyor, 10 yaşında ço­cukların elinde tabletler, akıllı telefonlar, her istediğini yazabiliyor o çocuklar. Eee ben de ciddiye almam, hiçbir ünlünün de aldığını sanmıyorum çünkü hakikaten çok seviyesizleşebiliyorlar. Bunlara rağ­men hiçbir yapılan yorumu silmiyorum. Küfürlü de olsa. Yazan kendinden utan­mıyorsa ben neden utanayım ki.

1 Influencer Rating Report yayında: İşte sosyal medyanın etkileşimi en yüksek influencer'ları
Influencer Rating Report yayında: İşte sosyal medyanın etkileşimi en yüksek influencer’ları
2 Tüketiciler harcamalarının yüzde 74’ünü giyime ayırdı!
Tüketiciler harcamalarının yüzde 74’ünü giyime ayırdı!
3 Nisan ayının reyting şampiyonu gazetecileri
Nisan ayının reyting şampiyonu gazetecileri
4 Ayın öne çıkan global kampanyaları (Nisan 2025)
Ayın öne çıkan global kampanyaları (Nisan 2025)
5 Garanti BBVA ile A&B İletişim'in çeyrek asırlık yolculuğu sona erdi...
Garanti BBVA ile A&B İletişim’in çeyrek asırlık yolculuğu sona erdi…
Güncel Haberler
Şenpiliç “itibarını” korumalı
Şenpiliç “itibarını” korumalı
“TikDoc” ve “SkinnyTok” tehlikesi: Sosyal medyada yeni nesil aldatmacalar
“TikDoc” ve “SkinnyTok” tehlikesi: Sosyal medyada yeni nesil aldatmacalar
Tersine göç artıyor: Her 3 çalışandan 1’i deprem nedeniyle taşınmayı düşünüyor
Tersine göç artıyor: Her 3 çalışandan 1’i deprem nedeniyle taşınmayı düşünüyor
Sosyal Medya
  • FACEBOOK
  • TWITTER
  • LINKEDIN
  • INSTAGRAM
  • YOUTUBE

İlgili Haberler

Market zincirlerinin büyümesinde rekor yavaşlama!
Haberler
Market zincirlerinin büyümesinde rekor yavaşlama!
Sena Tufan
3 hafta önce
İş gücü yapay zeka ile nasıl dönüşecek?
Haberler
İş gücü yapay zeka ile nasıl dönüşecek?
Nafizcan Önder
2 hafta önce
Girişimcilikte yeni dönem: Yapay zeka yükseliyor, yatırımlar hızlanıyor
Haberler
Girişimcilikte yeni dönem: Yapay zeka yükseliyor, yatırımlar hızlanıyor
İrem Alimoğlu
1 gün önce
İş dünyasında haftanın atamaları (5-11 Nisan)
Haberler
İş dünyasında haftanın atamaları (5-11 Nisan)
Nafizcan Önder
4 hafta önce
  • Yarışmalar
  • Temsilcilikler
  • Etkinlikler
  • Yayınlar
Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar
Temsilcilikler Temsilcilikler Temsilcilikler
Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler
Yayınlar

Esentepe Mahallesi, Kore Şehitleri Caddesi, No:7, Yegane Apartmanı, Kat: 2, Daire: 4,
Şişli/İstanbul

rota@rotayayin.com.tr
0 (212) 211 11 12

  • Haberler
  • Yazarlar
  • Söyleşiler
  • Yaratıcı İşler
  • Etkinlikler
  • Kariyer
  • Üye Girişi
  • Kayıt Ol
  • Hakkımızda
  • Künye ve İletişim
  • KVKK Açık Rıza Beyanı
  • Mesafeli Satış Sözleşmesi
  • Gizlilik, Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Asquared WordPress Agency tarafından tasarlanmış ve kodlanmıştır.