“Farklılıkların bizi zenginleştirdiği inancıyla, iş hayatının ve sosyal hayatın daha eşit, kapsayıcı ve erişilebilir olması adına adımlar atıyoruz” diyor P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Onur Yaprak… Attıkları bu adımlarsa “Sevgi Her Kapıyı Açar” dedikleri 35. yıl kampanya filmlerinin görme ve işitme engellerine yönelik iki versiyonuyla daha da somutlaşıyor. Kısa vadede Avrupa çapında yüzde 100 reklam erişilebilirliğine ulaşma hedefleri olduğunu da vurgulayan Yaprak ile P&G’nin kapsayıcılık ve erişilebilirlik vizyonunu, aksiyonlarını ve erişilebilirlik dönüşümünü konuştuk…
P&G uzun zamandır kapsayıcılık ve erişilebilirlik odağında farklı projeler üretiyor. Peki, kapsayıcılık ve erişilebilirlik P&G için ne ifade ediyor?
P&G olarak hedefimiz, eşitliğin ve kapsayıcılığın herkes için mümkün olduğu bir şirket ve dünya yaratmak. Bu doğrultuda “Eşit Görüyoruz” diyoruz ve çalışanlar, markalarımız ve iş ortaklarımız nezdinde üç alana da dokunacak işler yapıyoruz. Bugün dünyada 5 milyar insanın yaşamına değer katan ve ülkemizde 20 markamızla her 10 evin 9’unda en az bir ürünüyle bulunan bir şirket olarak, değişimi teşvik etme sorumluluğumuz var. Herkes için şirketimizi, markalarımızı ve hizmetlerimizi daha da kapsayıcı ve erişilebilir hale getirmek üzere ilerliyoruz. Farklılıkların bizi zenginleştirdiği inancıyla, çalışmalarımızla ve kurduğumuz ortaklıklarla iş hayatının ve sosyal hayatın daha eşit, kapsayıcı ve erişilebilir olması adına adımlar atıyoruz.
P&G’nin farklılaştığı noktalardan biri de iletişim çalışmalarının “erişilebilir” olmasını önceliklendirmesi. Bu yaklaşımınız nasıl şekillendi? Dahası bu anlamda hedefleriniz neler?
Reklam erişilebilirliğini artırmak kapsayıcılığı sağlamanın en etkili yollarından biri. Bu sayede şirket olarak biz herkes tarafından daha erişilebilir ve anlaşılır olurken, engelli bireylerin edindikleri bilgilerle kendileri için doğru seçimleri yapmalarına da fırsat sunuyoruz.
Dünyanın en büyük reklamvereni olarak hedefimiz, kısa vadede görme ve işitme engelliler için Avrupa çapında yüzde 100 reklam erişilebilirliğine ulaşmak çünkü günümüzde, reklamların yüzde 10’undan daha azının herkes için erişilebilir olduğunu tahmin ediyoruz. Bu, nüfusun yüzde 45’inin kendini dışlanmış hissettiği ve bilinçli satın alma kararları veremediği anlamına geliyor. Global stratejilerimizle paralel olarak önümüzdeki dönemde daha fazla markamızın içeriğini erişilebilir versiyonlarıyla yayınlamaya başlayacağız. Şu anda tüm markalarımızın dijital kopyalarının erişilebilir versiyonlarını hayata geçirmek üzere çalışıyoruz.
Erişilebilirlik oldukça kapsamlı bir dönüşüm. P&G olarak bu dönüşüm için hangi adımları atıyorsunuz?
Bu yola uzun vadeli ve kapsamlı bir şekilde baş koymak gerekiyor. Reklamlarımızdan ofisimize, çalışan kaynağı stratejilerimizden kurguladığımız etkinliklerimize kadar dokunduğumuz her alanı erişilebilir kılmak üzere çalışmayı gerektiriyor.
Ülkemizde de reklam filmlerimize erişilebilir özellikler eklemeye başladık. “Sevgi Her Kapıyı Açar” dediğimiz 35. yıl kampanya filmimizi, görme ve işitme engellerine yönelik iki versiyonla daha erişilebilir kıldık.
Bu içeriklerimizi daha fazla kitleye ulaştırabilmek için dijital mecraların yanı sıra ana akım medyada Show TV (Altyazılı açık diziler) ve Engelsiz Fox platformlarında yayına aldık. Geçen yıl Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde BlindLook iş birliğiyle ilk kez erişilebilir Kırmızı Halı deneyimi sunduk.
Erişilebilirlik çalışmalarımızda bir diğer yol arkadaşımız ise “Erişilebilir Her Şey” platformu. Platform, içeriklerimizi dönüştürme, çalışanlarımızı ve ajanslarımızı eğitme ve bilinçlendirme alanlarında bize destek oluyor. Bu konuda etkili bir dönüşüm gerçekleştirebilmek için ilgili tüm aktörlerin birlikte hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz.
Reklamlarda büyük ölçekte erişilebilirlik sağlamak için nasıl bir yöntem izliyorsunuz?
TV reklamverenleri, yaratıcı ajanslar ve yayıncılar başta olmak üzere sektördeki gerekli aktörleri bir araya getirerek, reklamda erişilebilirlik konusunda şu anda karşılaşılan engelleri ortadan kaldırabileceğimize inanıyoruz.
Reklam yaratım süreçlerinde çalışan tüm ajans ortaklarını eğiten, yaratıcı brief’lerine erişilebilirlik unsurlarını ekleyerek, yeni teknolojileri ve özellikleri de geniş ölçekli kullanıma uygun hale getirmek amacıyla yayıncılarımızla birlikte test ediyoruz. En iyi uygulamaları paylaşmak ve tüm tüketiciler için erişilebilir, daha yüksek standartlardaki reklamlar için talep yaratmak üzere çeşitli kuruluşlarla iletişim kuruyoruz. Doğru içeriklerle doğru platformları hedeflemenin yollarını bulmaya ve geliştirmeye çalışıyoruz.
Reklamverenler Derneği ile de çalışmalarımıza başladık, çünkü bu dönüşümün tüm sektörde yaşanması gerektiğine inanıyoruz. RVD’nin de öncülüğünde kısa sürede çok daha anlamlı çalışmalara imza atacağız.
Reklam erişilebilirliğinin ötesinde hangi alanlarda engellilere yönelik çalışmalarınız var?
Orkid markamızla, görme engelli bireylere hak ettiği kaliteyi sunan markaların aldığı kapsayıcılık sertifikası Görme Engelsiz Marka (EyeBrand) unvanını almaya hak kazandık ve BlindLook iş birliğiyle görme engellilerin de kullanabileceği ilk ve tek regl uygulaması Periosfer’i lanse ettik.
Project Reach programımızla yaptığımız işe alımlarla engelli bireylerin yeteneklerine odaklanıyor onlara 6 ila 9 ay boyunca şirketimizde staj olanağı sağlıyoruz.
Engellilik alanında imza projelerimizden biri de Migros ile birlikte yürüttüğümüz 18 yıldır devam eden Özel Olimpiyatlar Türkiye iş birliğimiz. Bu projemizle 2-7 yaş aralığındaki özel çocukların spor eğitimiyle fiziksel ve sosyal gelişimlerine destek oluyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 7 bin özel çocuğun yaşamına sporla dokunduk, Minik Sporcular projemizle özel sporcuların diğer çocuklarla arkadaşlık kurma durumunda yüzde 22 oranında, diğer çocuklarla birlikte spor yapma oranında ise yüzde 49’luk bir artış yaşandığını gördük.